Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
birleştirilmek
  • nsz Birleştirme işi yapılmak

"birleştirilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Yavuz, soruşturmaların tamamının ana dosyada birleştirilmek suretiyle tam anlamda bir soruşturma yapılmasını beklediklerini vurguladı.

Ağır Ceza Mahkemesinde aynı eylemle alakalı başka bir kovuşturma olduğundan dosyasının birleştirilmek üzere ayrılmasına karar verilmişti.

Ağır Ceza Mahkemesindeki dava dosyasıyla birleştirilmek üzere bu dosyadan ayrılmasını, sanıklardan 12'sinin adli kontrol şartıyla tahliyesini, diğer sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti.

Özel kutularla paketlenmiş halde titizlikle uçaktan indirilen parçalar Çingene Kız mozaiğiyle birleştirilmek üzere Zeugma Mozaik Müzesine götürüldü.

Heyet, sanık Çandarlıoğulları'nın dosyasının diğer dosyayla birleştirilmek üzere ayrılmasına, sanıklar ve avukatlarına mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamak için süre verilmesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Parçalara ayrılan uçak, tekrar birleştirilmek üzere Muğla'nın Ula ilçesine götürüldü.

Ağır Ceza Mahkemesi'nde aynı eylemle alakalı başka bir kovuşturma olduğundan dosyasının birleştirilmek üzere ayrılmasına karar verdi.

Numaralandırılan taşlar ise aslına uygun şekilde birleştirilmek üzere Hasankeyf Kültürel Park Alanı'ndaki Arkeopark'a götürülüyor.

Numaralandırılan taşlar ise aslına uygun şekilde birleştirilmek üzere Hasankeyf Kültürel Park Alanı'ndaki Arkeopark'a taşınıyor.

Özel kutularla paketlenmiş halde titizlikle uçaktan indirilen parçalar, Çingene Kız mozaiğiyle birleştirilmek üzere Zeugma Mozaik Müzesinin deposunda bekleyecek.