Güncel Türkçe Sözlük
-
zarf Tedirgin, bezmiş, usanmış, bezginlik getirmiş bir
biçimde
"Kendinden bizar, dünyadan, insanlardan, her şeyden bizar, eve döndü." - M. Ş. Esendal
"bizar" kelimesinin kullanım örnekleri.
Nişanlısıyla, bir süre önce resmi nikah kıydıran ve düğün hazırlıkları yapan kalp hastası Bizar Çelik Güneşoğlu'nu, ailesi yatağında hareketsiz buldu.
Fırat Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan Bizar Çelik Güneşoğlu'nun yapılan otopsinin ardından kalp krizi geçirdiği belirlendi.
İşgalden, iç savaştan, toplumunun iradesini hiçe sayan rejimlerden bizar olmuş topraklarda toplumların köleleştirildiklerine ve sömürüldüklerine şahitlik ettik.
Bartın üniversitemizin de böyle bir noktaya geldiğini görmekten ve buna bizar tanık olmaktan mutlu ve bahtiyar olduğumu ifade etmek istiyorum.
Artık bu millet meydana gelen bu terör hadiseleri sonrasında anaların ağlamasından bizar olmuş bir vaziyette.
Yoksa Cizre, Silopi, Nusaybin, Yüksekova, belli ilçelerde yoğunlaşan bu tür barikatlar, hendekler, bir takım hayatın normal akışını engelleyen şeyler, bunun üzerinden halkı bizar etmek istiyorlar.
Bu sefer şehre terörü çekerek belli ilçelere çekerek halkı orada bizar edip varlık göstermeye çalışıyorlar.
Ya da önümüzde bir seçime nasıl gideriz, yeniden bu halkı nasıl cezalandırırız, bu seçmeni nasıl bizar ederiz de bize yeniden iktidar yolunu açabiliriz gibi de davranmadı.
Yıldırım, Zeytin Dalı Harekatı'nın sadece terörle mücadele değil, terörden bizar olan, zulüm altında olan Arapları, Kürtleri, Türkmenleri ve sivil vatandaşları da koruyacak çok meşru ve haklı bir operasyon olduğunun, doğru olarak dünyaya anlatılması için büyük gayret gösterildiğinin altını çizdi.