Could not find any definition of word "boğucu"
"boğucu" kelimesinin kullanım örnekleri.
Halil Aksu da sahilde gezerken veya spor yaparken çok boğucu bir koku geldiğini ifade ederek, soruna bir an önce çözüm bulunmasını söyledi.
Hemşehrilerimizi hayatın boğucu ortamından çekip çıkararak doğayla buluşturalım, hem de burada kültür sanatın çeşitli unsurlarının olduğu bir ada oluşturalım diyerek, bu güzel parka bambaşka bir hayat verdik.
Sabah saatlerinde gökyüzünü kaplayan toz bulutu görüş mesafesini düşürürken, boğucu bir havanın hakim olmasına neden oldu.
Akşam saatlerinde gökyüzünü kaplayan toz bulutu görüş mesafesini düşürürken, boğucu bir havanın hakim olmasına neden oldu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in katılımıyla 5 Eylül'de gerçekleştirilen törenle hizmete sunulan, özel bir firma tarafından yapılan mobil ev, yer altı işletmelerinde degaj, patlama, ocak yangını, yoğun zehirli ve boğucu gazlar ile yüksek sıcaklık ve hararetin bulunduğu ortamların yanı sıra, enkazda kalan kazazedeleri kurtarma çalışmalarında yer alan tahlisiyecilere hizmet verecek.
Daha da kötüsü, Meteoroloji uzmanları, Kuzey Yarımküre'de boğucu sıcaklığın devam edeceği konusunda uyardılar.
Bununla birlikte yatak odanızı boğucu ve hatta yorucu bir atmosfere sürükleme riskiniz de var.
Ben, o mükemmelliğin ne kadar sıkıcı ve boğucu olabileceğini anlatmak istedim.
Bağcılar Belediyesi, yazın en sıcak döneminin yaşandığı boğucu sıcak havalardan bunalan sokak hayvanlarının imdadına yetişti.
Proje gerçekleştirildiğinde vatandaşlar, doğada yapılabilen birçok etkinliği gerçekleştirebilirken, kentin boğucu ortamından çıkarak dinlenme ve eğlenebilme fırsatına kavuşabilecek.
Emniyet yetkilileri, bu tarz madde kullanımı ile ilgili olarak yetkili makamlardan gerekli izni almaksızın patlayıcı, yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici maddeyi imal, ithal veya ihraç eden, muhafaza eden, satan, satın alan veya işleyen kişi yada kişilerin üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılabileceği uyarısında bulundu.