Kelime tanımını bul

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
boşaltan

(fizik)

"boşaltan" kelimesinin kullanım örnekleri.

Yağmur yüklü bulutlar gibi gelen, eteğindeki hayır cevherlerini başımıza boşaltan ve bizlere mutluluk veren kandilin,büyüsüne kapılmanız dileğiyle.

Kulüpteki eşyalarını toplayan ve odasını boşaltan Portekizli, sezon başında alacaklarına karşılık bedelsiz ayrılmak için kulübe ihtarname çekmişti.

Liman içerisinde gırgır ve trol teknelerinde bulunan hamsileri kamyonlara boşaltan balıkçılar, tekrar Karadeniz'e açıldı.

Her yıl şeker pancarını kendi elleriyle traktörden boşaltan çiftçiler, bu yıl sunulan otomatik platform ile büyük bir kolaylık yaşıyorlar.

Yaklaşık 3 aydır çalışmaların tamamen durduğu alt geçitte saatlerce süren çalışma ile suyu boşaltan ekipler, aralıklarla devam eden sağanak yağış nedeniyle zor anlar yaşadı.

Foseptikte bulunan suyu boşaltan itfaiye ekipleri, merdiven yardımıyla çukura inerek Naimi'yi çıkardı.

Ekiplerin yoğun çalışmaları sonrasında hayat normale dönerken, evlerini boşaltan vatandaşlar riskin azalmasının ardından yeniden evlerine döndü.

Araçlarından çıkardıkları poşetler içerisindeki çöpleri, çevredeki vatandaşların şaşkın bakışları arasında belediyenin önüne boşaltan site sakinleri ile olay yerine gelen zabıta ekipleri arasında tartışma yaşandı.

Çünkü kolesistokinin safra kesesini boşaltan ve ince bağırsak peristaltizmini hızlandıran çift yönlü etkiye sahiptir.

Bafa Gölü etrafındaki üç köyde yaşayanlar ile göl kenarındaki dinlenme tesislerinin sahipleri günlerce gölden su alıp, Menet Adası ile sazlıklara su boşaltan yangın söndürme uçaklarını gördüklerini söylerken, Orman Genel Müdürlüğü yetkilileri ise bir ajansa yaptıkları açıklamada haberin asılsız olduğunu savundu.

Nurdağı İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, dün Yukarı Olucak Mahallesi Şehitler viyadüğü yakınındaki ormanlık alana atık madde döküldüğü ihbarı üzerine bölgeye gitmiş, alana 20 ton atığı boşaltan kamyon sürücüsü A.