Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Boncuğu olan, boncukla süslenmiş
"Boncuklu kapıyı şıkırdatarak eczaneye girdi." - A. İlhan
"boncuklu" kelimesinin kullanım örnekleri.
Koruma altına alınan mezarlar üzerinde antropolojik incelemenin sürdüğünü dile getiren Erdoğan, mezarlarda bulunan binlerce takının ise Mardin Müzesi'ndeki "Boncuklu tarla seksiyonu" bölümünde sergilendiğini aktardı.
Bebeklerin ilk adımlarını düz basacağı ve her türlü kötülüklerden korunacağı inancıyla gerçekleştirilen geleneksel törende, bebeğin iki ayağı boncuklu bir iple bağlanıyor.
Ardından ailede en düzgün yürüdüğü bilinen yakını tarafından besmele çekilerek boncuklu ip kesiliyor.
Şahsın elinde bulunan ve ağzı açık vaziyette bulunan çantada arama yapan ekipler 8 bin 250 TL nakit para 2 adet orta boy bilezik, 1 adet ince bilezik, 1 adet kalın kırık bilezik, 2 adet pembe taşlı yüzük, 1 adet Osmanlı tuğralı tam cumhuriyet altını, 1 adet çeyrek altın, 1 adet lale figürlü altın yüzük, 2 adet altı ay yıldızlı kolye ucu, 1 takım siyah küpe, 1 adet altın alyans, 1 adet mavi boncuklu altın kolye, 1 takım beyaz altın küpe, 3 adet mavi boncuklu kolye ucu, 1 adet mavi taşlı yüzük, 1 takım beyaz taşlı küpe, 1 adet beyaz taşlı broş, 1 adet güneş gözlüğü ele geçirildi.
Keten elbiseler, hasır çantalar, deniz kabuklu, incili ya da ahşap boncuklu takılar ise dostlarınız!
Su kabağından yapılan ürünleri hem yabancı hem de yerli misafirlerin büyük ilgi gösterdiğini belirten Aydemir, yabancıların doğal ve natürel, yerlilerin de daha çok renkli ve boncuklu ürünleri tercih ettiğini dile getirdi.