"boyatmak" ne demek

"boyatmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

B, saçını boyatmak için gittiği kuaför salonunda yapılan işlemin ardından saçlarının yandığı gerekçesiyle rapor alarak, savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Çocuklar yüzlerini boyatmak için bir biriyle yarışırken, Hacivat Karagöz gösterisi küçükleri olduğu kadar büyükleri de gülmekten kırdı geçirdi.

Vatandaşlar bayram arifesinde ayakkabılarını boyatmak için bize geliyor.

Atatürk masklarını yaldızlı boyayla boyama etkinliği yapan çocuklar, animatörlerin şişirdikleri ve şekil verdikleri balonlarla eğlenirken, yüzlerini boyatmak için de uzun kuyruklar oluşturdular.

Merkeze bağlı 158 öğrencisi ve 21 öğretmeni bulunan Yıldıztepe Hacıabdullah Şehit Mehmet Kayahan Çok Programlı Lisesinin Müdürü Kayserili Ahmet Özkan, binanın dışını boyatmak istedi ve yapılan keşifte 5 bin TL masraf çıktı.