Could not find any definition of word "bozulmaz"
"bozulmaz" kelimesinin kullanım örnekleri.
Umarız bu güzel atmosfer hiç bozulmaz ve sezon sonunda Denizlispor'u hak ettiği yere tekrar Süper Lig'e çıkartırız.
Bir hastalıktan dolayı ağız dolusu olarak kendiliğinden gelen kusuntu kendi kendine içeri giderse ittifakla oruç bozulmaz.
Periton diyaliz sırasında da vücuda sıvı enjekte edildiği için oruç bozulur ama hemodiyaliz işlemi sırasında sıvı enjekte edilmez bu işlem sırasında ise oruç bozulmaz.
Suya dalıp kulağa su kaçırılması, kendi isteği olmadan boğaza toz ve duman girmesi, kendi isteği olmadan kusmak, kendiliğinden içeriden gelen kusuntunun yine kendiliğinden içeriye gitmesi, uyurken ihtilam olunması, öpme ve dokunma olmadan sadece bakarak düşünerek boşalmak, karısını yalnızca öpmek, gece cünüp olunduğu halde sabaha kadar yıkanmayarak gündüz vakti yıkanmak, dişlerin arasında sahur yemeğinden kalmış olan nohut miktarından az olan kırıntıyı yutmak, ağızda bulunan tükürüğü yutmak, ağıza gelmiş olan balgamı yutmak, kafasından burnuna gelen akıntının içe çekilip yutulması, ağıza alınan ilacın tadının boğaza varması, erkeğin tenasül organına su veya ilaç akıtılması, göze ilaç damlatılması, kan aldırmak ve gözlere sürme çekmek gibi durumlar ile oruç bozulmaz.