Could not find any definition of word "britanya"
"britanya" kelimesinin kullanım örnekleri.
Britanya Kütüphanesi geçen hafta geniş kapsamlı bir Anglosakson sergisi açtı.
Thatcher Demir Leydi olarak işbaşına geldiğinde, hantallaşan ve ABD’nin çok gerisinde kalan ekonomiyi yeniden düzeltmenin ve Britanya’nın eskisi gibi sermaye ihraç ederek, en uzak diyarları yeniden sömürgeleştirmenin yolunu devleti tümüyle ekonomiden çekmek ve geleneksel sanayileri Asya’ya kaydırmak olarak belirledi ve İngiltere, bu tarihten sonra, ABD ile atbaşı giden, içeride ultra liberal, dışarıda ise daha agresif bir çizgiye geçti.
Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, Britanya'nın Avrupa Birliği'nden çekilmesine ilişken olarak AB Komisyonu ile Britanya arasında varılan anlaşmanın onaylanması için Avrupa Birliği üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarını 25 Kasım'da toplanmaya çağıracağını bildirdi.
İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, sinir gazıyla zehirleme kararının Britanya'yı lekelemek için doğrudan Rusya lideri Vladimir Putin'in kararı gibi göründüğünü söyledi.
Büyük Britanya merkezli Manor takımının, ekonomik sorunları yüzünden kapanması nedeniyle Formula 1'deki takım sayısı 10'a düştü.