Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
bulandırmak
  • -i Bulanmasına yol açmak, bulanmasını sağlamak
    "Biz bile kendimizi en sadık bir aynada görmek istesek nefesimizin buğusu aynamızı bulandırır." - A. Ş. Hisar
  • -e İki veya daha çok şeyi birbirlerinden fark edilmeyecek bir biçimde karıştırmak
    "Acaba beyaza bulanmış kalastan mı, şüphesi tekrar zihnini bulandırdı." - Ö. Seyfettin

"bulandırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Kamuoyunu maniple etmek ve zihinleri bulandırmak için üzerini cilalayarak piyasaya sürdükleri yalanların başında MHP'nin ittifaktaki varlığının Doğu ve Güney Doğu Anadolu'da oy potansiyeline zarar vereceği iddiası gelmektedir.

Öğretmenlerimiz orada görev yapıyorlar onlara da söyledim milletimizin kahramanı polisler askerler jandarmadır benim bir kahramanım da doğu ve güneydoğuda o körpe beyinleri bulandırmak isteyen çocuklarımıza milletimize bilimi ilimi geleceği öğretmeye çalışan öğretmenlerimizdir.

Örgütün bunu perdelemek ve suyu bulandırmak için yaptığını düşünüyorum.

Bakın her gün kanallar ayrı iftiraları, gazeteler ayrı iftiraları, ayaklı gazeteler ayrı iftiraları dide getiriyor, milletimizin zihnini bulandırmak için dolaşıyorlar gayret ediyorlar.

Fakat bu tabloyu bozmak, suyu bulandırmak, güneşi balçıkla sıvamak isteyen çamur ruhlu bir güruh durmadan feryat etmektedir.