Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
bulmak
  • -i Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak
    "Kafam her an bir konu bulmak için binbir çeşit şeye müracaat ediyor." - H. E. Adıvar
  • Bir şeyi elde etmek
  • Kaybedilen bir şeyi yeniden ele geçirmek
    "Paramı buldum."
  • Varlığı bilinmeyen bir şeyi ortaya çıkarmak, keşfetmek
    "Şu kuvvetin, cevherin sırrını bulmaya çalışıyorum." - S. F. Abasıyanık
  • İlk kez yeni bir şey yaratmak, icat etmek
  • İstenilen şeye kavuşmak, nail olmak
    "Kadınlık namına düşündüğüm şeylerin hiçbirini karımda bulamadım." - Ö. Seyfettin
  • Bir yere, bir noktaya erişmek, ulaşmak
    "Böylece yılın ortasını bulduk." - R. H. Karay
  • Herhangi bir görüşe, bir yargıya varmak
    "Ben de bunu akıllıca buldum." - M. Ş. Esendal
  • Seçmek
    "Bazen onlara yeni ve güzel kıyafetler buluyor." - H. E. Adıvar
  • 10. Sağlamak, temin etmek
    "Sen otur ye, ben yatarken, kendim bir şeyler bulur, yerim." - S. F. Abasıyanık
  • 11. nsz Cezaya uğramak
    "Eden bulur."
  • 12. Hatırlamak
    "Bir türlü bulamadım caminin ismini dersem inanır mısınız?" - S. F. Abasıyanık
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
bulmak

bk. yerini belirlemek

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
bulmak

Değmek, dokunmak (kayık).

"bulmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

AFAT ekipleri kayıp Fatma Bozavcı’yı bulmak için dron ile havadan arama yaptı.

Yiyecek ve su bulmak için Torba Mahallesi’ne inen 7 yaban domuzunu Taksi şoförü Mert Algın elleriyle besledi.

Siyaseten yok oluşlarına çare bulmak, bir kez olsun sayın Cumhurbaşkanımızca muhatap alınabilmek için artık iftiranın, saçmalamanın ötesine geçmişlerdir.

BABA ÖLÜNCE MİRAS ORTADA KALMIŞTI Bilir ailesi, kaybolan Anşe bilir’i bulmak için fotoğraflarını sokak sokak dağıtıp bulmaya çalıştı.

Özel bir ekip kurarak Bilir’i bulmak için çalışma başlatan emniyet, Anşe Bilir’in gelen ihbarlar doğrultusunda en son görüldüğü noktaları tek tek inceliyor.

En son kamera kayıtlarında Çiğli yönünden Menemen yönüne yürüyerek giderken görülen Anşe Bilir’i bulmak için ilan bastırdıklarını belirten eşi Remzi Bilir, ’’Menemen-Aliağa arasına arkadaşlarımızın da yardımıyla eşimin fotoğrafını yapıştırdık.

Özel bir ekip kurarak Bilir’i bulmak için çalışma başlatan polis ekipleri, Anşe Bilir’in gelen ihbarlar doğrultusunda en son görüldüğü noktaları tek tek inceliyor.

İlçenin Tunca beldesi eski Armutluk köyünde 8 gün önce kardeşinin dereye düşen lastik ayakkabısını almak için dereye giren ve azgın sulara kapılarak kaybolan Nehir Zenginal’den günlerdir haber alınamaması üzerine sosyal medya üzerinden örgütlenen vatandaşlar el birliği ile çocuğu bulmak için Tunca Deresi’nde arama çalışmalarına başladı.

Tur atlayabilmek için mutlak gol bulmak zorunda olan Fenerbahçe, ikinci yarıya rakip sahada daha fazla gözükerek başladı.

İKİNCİ YARI Tur atlayabilmek için mutlak gol bulmak zorunda olan Fenerbahçe, ikinci yarıya rakip sahada daha fazla gözükerek başladı.

Türk antrenörlerinin zekası, para bulmak, takım içindeki sorunları çözmek, olabilecek transferleri ayarlamak takım içindeki entropi ortadan kaldırmak, çünkü yurt dışındaki scout sistemi bizde yok, takım mühendisliğini yapmak ve kendi oyun felsefesini, sistemini bir an önce antrenmanlarla takımına kabul ettirmek ve sonucunda sahaya çıkıp başarıyı elde etmekle yükümlü.

Philippe, Fransızların öfkesini anladıkları için akaryakıt zamlarını 6 aylığına askıya aldıklarını hatırlatarak, halkın hayatını yakından ilgilendiren konularda en iyi çözümü bulmak istediklerini söyledi.

Yiyecek bulmak için arazide gezen tilki bir süre şaşkın bakışlarla etrafına bakındı.

Valilikten yapılan açıklamada, Güngören köyü ile Erdoğan ve Baltacık mezralarında PKK'lı teröristleri bulmak, etkisiz hale getirmek, kullandıkları sığınak ile barınakları imha etmek amacıyla dün İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince operasyon gerçekleştirildiği bildirildi.

Balıkçılık ise mezgit, barbon diğer dip balıklarımızın yaşam ortamları ellerinden alındığı için kendilerine yeni yaşam ortamlarını bulmak yada daha kıyıdan açıkta yaşamak zorunda kaldıkları için beslenme, büyüme ve üreme alanları daraldı, azaldı.