Güncel Türkçe Sözlük
-
nsz, -le Buluşma ihtimali veya imkânı bulunmak
"Bir yıl sonra ancak Çamlıbel'de buluşabilmişlerdi." - H. Bayaz
- Buluşmayı becermek
"buluşabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Ramazan ayı içerisinde Hatay'da 5 bin yetimin yüzünü güldürmek için iftar yemeğini Niğde halkı olarak ikram edebilmek ve onlarla aynı sofrada buluşabilmek için Bismillah diyoruz.
Bilecik mülakatından olumlu ve somut bir sonuç alınamamış, ancak İstanbul hükümetinin bir ortak noktada buluşabilmek ümidiyle yetkililerini Mustafa Kemal Atatürk ile görüşmeye göndermesi, Ankara hükümetini resmi olarak tanıdığını göstermektedir.
İktidar yada muhalefet hiç önemli değil önemli olan Erzurum ve ülke menfaatleri noktasında buluşabilmek.
Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından vatandaşlarla her yerde buluşabilmek için özel olarak dizayn edilen büyükşehir tırı, vatandaşların ve muhtarların taleplerini dinlemek için ilçeleri dolaşmaya devam ediyor.
İktidar ya da muhalefet hiç önemli değil, önemli olan Erzurum ve ülke menfaatleri noktasında buluşabilmek.
Ama erkekleri kapı dışarı ederek değil, aynı yerde aynı sofrada buluşabilmek gerekiyor.
Recep Akdağ, ziyarette gazetecilere yaptığı açıklamada, vatandaşların hem ihtiyaçlarını görebilmek hem de onlarla buluşabilmek için Hınıs'a geldiklerini söyledi.
Eğer onunla buluşabilmek için sürekli planlarınızı değiştirmek zorunda kalıyorsanız, durup bir düşünmekte fayda var.
Aslında önemli olan mahallenin içerisine gidebilmek, mahallede aileyle buluşabilmek, anneyle buluşabilmek.
Çocuklarımızın istismarına dur demek için, yasal zemin düzleminde buluşabilmek adına tüm berberler ve kuaförleri 18 yaş altı çocuklara gelin başı ve damat tıraşı yapmamaları çağrısında bulunuyoruz.