"buluşmak" ne demek

"buluşmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bugün de çarşı merkezinde bir farkındalık oluşturmak ve esnafımızla buluşmak üzere partimiz bir program düzenledi.

Yakın zamanda ikinci bir sergi açma planı olmasa da önümüzdeki süreçte yeni bir sergide sanatseverlerle buluşmak istediğini vurgulayan Sağlamçelik, sergilerinde eleştiriye de açık olduğunu belirtti.

Vatandaşımızla güzel vesilelerle buluşmak istiyoruz, festivallerle, pikniklerle buluşmak istiyoruz.

İddialara göre bir erkek bir süredir sosyal medyada konuştuğu kadınla buluşmak için otomobilde bulunan arkadaşı ile buluşma noktasına geldi.

Büyüklerimizle buluşmak ellerini öperek hayır dualarını almak ve içten karşılayışlarını görmek huzur ve mutluluk verdi.

HDP olarak siyaset yaparken, siyasetin toplumsallaşması sürecine ortaklaşmalar üzerinden yaklaştıklarını aktaran Temelli, ortak bir mücadele zemininde buluşmak için inisiyatif ve sorumluluklar aldıklarını ifade etti.

Her gün bir öncekinden daha çok gönle ulaşıp her gün bir öncekinden daha çok insanımızla buluşmak biricik gayemiz.

Vali Mustafa Yaman ile görüşen Erbaş, burada yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak merkezden mezraya kadar herkesle buluşmak, dertleşmek, paylaşmak, hizmetleri daha iyiye götürme müzakeresi yapmak ve milletle daha iç içe olmak için bütün şehirlerde buluşmalar gerçekleştirdiklerini söyledi.

Ayşe Uz kendisine ait otomobil, Kaçamaklı da lüks cipi ile Narlıdere otoyol girişinde buluşmak üzere yola çıktı.

Çünkü top, aşığı tarafından kucaklanmak istediği için, her seferinde ağlarla buluşmak yerine hemen kalecinin kollarının arasına girermiş.

Böyle bir durum karşısında boğuşmak değil buluşmak, kutuplaşmak değil kucaklaşmak herkesin öncelikle tercihi olmalıdır.

Balık avlamak amacıyla tüpsüz dalış gerçekleştiren iki arkadaş, bir yerde buluşmak üzere kıyılık alanda denizin dibine daldı.