Güncel Türkçe Sözlük
bunalım
-
isim Doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık,
bunluk, buhran, kriz
"Ancak bütün dünyada bir bunalım içinde bulunan opera, bizde haydi haydi bocalamaktadır." - M. And
- Tehlikeli sonuç doğurabilecek gerginlik, buhran, kriz
"Bunalım anlarında insanın yüreğini, en ürkütücü olasılıklar yoklamaz mı?" - A. İlhan
-
ruh bilimi Uyaranlara karşı duyarlığın, iş yapabilme
gücünün, kendine güvenin azalarak karamsarlığın, umutsuzluğun
güçlenmesiyle ortaya çıkan ruhsal bozukluk, ruhsal çöküntü,
depresyon
"Atlattığı kriz, geç gelen bir büluğ çağı bunalımından başka bir şey değildi." - E. Şafak
-
tıp (***) Bir hastalıkta iyileşme veya ölümle
sonuçlanan, birdenbire ortaya çıkan fizyolojik değişiklik,
kriz
-
ekonomi Çöküntü
"bunalım" kelimesinin kullanım örnekleri.
Dört çocuk sahibi Şerife Akgedik iddiaya göre girdiği bunalım sonucu evinin bahçesindeki demire bağladığı ipe kendisini astı.