Güncel Türkçe Sözlük
buruşmak
-
nsz Düzgünlüğü bozulmak, üzerinde kırışık ve
katlamalar oluşmak
"Daralmış, buruşmuş sof ceketi, uzamış sakalıyla işportacı Yahudilere dönmüş." - R. N. Güntekin
- Ağızda kekrelik duymak
- Tiksinmek, hoşlanmamak
"Gördüklerimden yalnız yüzüm değil içim de buruşuyor." - A. Gündüz
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
buruşmak
Baş sağlığı dilemek.