Güncel Türkçe Sözlük
-
isim, anatomi Alınla üst dudak arasında bulunan,
çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı
- Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü
"Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum." - H. Taner
- Kibir, büyüklenme
"Burnundan yanına varılmıyor." -
coğrafya Karanın, özellikle yüksek ve dağlık
kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü
Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü
anat. Koku almaya yarayan, kıkırdak ve kemikten yapılmış organ, nazus.
Biyoloji Terimleri Sözlüğü
Omurgalı hayvanlarda kısmen koklama sinirlerini taşıyan mukoza zarı ile örtülü bir çift burun boşluğunu içine alan koku alma organı.
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
(biyoloji, zooloji)
Zooloji Terimleri Sözlüğü
Omurgalı hayvanların koku alma organı olup kısmen koklama sinirlerini taşıyan mukoza zarı ile örtülü olan bir çift burun boşluğunu içine alır.
Coğrafya Terimleri Sözlüğü
Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Pekmez yapmak için kaynatılan şıranın ilk suyu.
Duttan, kaynatılarak elde edilen ilk şıra.
Vikipedi
Burun, temel olarak cisimlerin ön ve sivri bölümüne verilen addır. Canlıdan canlıya şekli değişmekle birlikte, solunum yapmaya yaramaktadır.
- Burun, organ olarak burun; yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı
- Burun, coğrafi terim olarak burun; karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü
- Burun, Gogol'un bir eseri
- Burun, Dmitri Şostakoviç'in satirik bir operası
- Yeşil Burun Adaları, Atlas Okyanusu'nda, Senegal ve Moritanya açıklarındaki takımadalarda bulunan bir Afrika ülkesi
- Burun boşluğu, nazal kavite
- Baba Burun veya Bababurnu, hem Türkiye'nin Anadolu topraklarının, hem de Asya'nın en batı noktası
- Koca Burun George, 19. yüzyılın sonlarında Vahşi Batı'da yaşayan Amerikalı haydut ve hayvan hırsızı
Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı.
Koku alma organıdır. Burun boşluğu iki delikle dışarı açılır. Diğer taraftan da yutağa bağlanır. Burnun içerisinde mukus tabakası, kılcal damarlar ve kıllar bulunmaktadır. Burnun iç kısmının tüylü ve nemli oluşu sayesinde dışarıdan alınan hava nemlendirilir ve temizlenir. Kılcal damarlar sayesinde hava ısıtılır.
Koku almaçları ve duyu sinirleri burun boşluğunun üst kısmında bulunur. Bu bölgeye sarı bölge denir. Bir kokunun burun tarafından algılanabilmesi için mukus içerisinde çözünmüş olması gerekir. Çözünen madde koku alma hücrelerini uyarır. Uyartı koklama ile beyne iletilir.En çok yorulan duyu organımız burundur. Böylece koku alınmış olur.Memelilerde burundan giren hava filtre edilir, ısıtılır ve nemlendirilir. Alınan havanın filtre edilmesi yani süzülmesi, burun kılları ve mukus yüzey sayesinde gerçekleşir. Solunum havası kılcal damarlarlar yardımıyla ısıtılır. Havanın nemlendirilmesi ise mukus bezlerinin salgıları sayesinde olur.
Burunun işlevleri[ değiştir]Burun, insan organizmasında belli başlı beş görev üstlenmiştir:
- Burun koku alma işlevinin algılayıcı kısmını oluşturur
- Solunum yolları için uygun özellikler kazanmasını sağlar
- Solunan havanın nemlenmesini sağlar
- Solunan havanın toz gibi bazı yabancı cisimlerden temizlenmesine katkıda bulunur ve
- Ses tellerinin çıkardığı ses titreşimlerinden etkilenip adeta biyolojik bir hoparlör gibi davranır.
Bilindiği gibi koku duyusunu beyne taşıyan sinir “Koku siniri”dir (nervus olfaktorius, 1. kafa siniri). Bu sinirin ince uzantıları burun boşluklarının “Burun üst konkası” üzerinde kalan bölümünü örten mukoza tabakasına dağılır. Böylece solunan havayla dış çevreden buruna giren koku uyarıları, koku sinirini uyarır. Burnun önemli görevlerinden biri de solunum yollarının başlangıcını oluşturmasıdır. Burun ön deliklerinden burun boşluklarına giren hava, burun arka deliklerinden (koanalar) nazofarinkse (yutağın ön üstbölümü) geçer. Hava dahasonra farinksten (yutak) aşağı doğru inip gırtlağa (larinks), oradan da nefes borusu yoluyla akciğerlere ulaşır. Burnun kemik ve kıkırdaktan yapılmış iskeleti solunum yollarının başlangıç bölümünün oldukça sert ve dayanıklı bir hava geçidi olmasını sağlar.
Burnun bir diğer önemli işleviyse solunan havanın bronşlar ve akciğerler için uygun bir nemlilik ve sıcaklık düzeyine ulaşmasını sağlamaktır. Anımsanacağı gibi burun boşlukları “Konka” denilen bölmelerle üç ana bölüme ayrılmıştır.
=
Burun, deniz ya da gölde bulunan dışa çıkıntılı karanın son kısmı olup, 3 tarafı su ile çevrilmiş kara anlamına gelir. Çoğunlukla fener bulunur. Eğer büyükse yarımada denir. Körfez veya koyun karşıtıdır. Burun oluşumunda dirençli kayaçlar ( granit, kireç taşı) etkilidir.
Burunlar yüksek enerjili dalgalar, kayalık kıyılar, yoğun erozyon ve sarp kayalıklarla karakterizedir.
Burun ( Rusça: Нос, Nos) Dmitri Şostakoviç'in satirik bir operasıdır. Rusça librettosu Yevgeny Zamyatin, Georgy Ionin ve Alexander Preis tarafından, Nikolai Gogol'ün Burun isimli hikâyesinden esinlenilerek yapılmıştır. Eserin konusu Sankt-Peterburg'da bir memurun burnunun yüzünden ayrılması ve kendi kendine bir yaşam geliştirmesidir.
İlk prömiyeri 18 Ocak 1930'da Leningrad'da Maly Operny Theatre'da yapıldı. 1927 - 1928 arasında yazılan opera 1929'da Proleter Müzisyenler Rus Birliği tarafından formalist olmakla eleştirildi. On altı gösterimden sonra 1974 yılında Gennady Rozhdestvensky ve Boris Pokrovsky tarafından sahneleninceye kadar SSCB'de gösterimi olmadı.
"burun" kelimesinin kullanım örnekleri.
Abdulkadir Dost, afta içi saat 17:00 ile 20:00 saatleri arasında diş polikliniğide her gün, KBB (kulak burun boğaz), dahiliye, (iç hastalıkları) genel cerrahi, ortopedi ve çocuk polikliniğinde hafta içi 1 ile 3 güne kadar saat 17:00 ile 20:00 saatleri arasında hasta kabulü yapılacağını bildirdi.
Aksırma ve öksürme esnasında burun ve ağız kağıt mendille kapatılmalı ve kullanılan kağıt mendil çöp kutusuna atılmalıdır.
Aksırma ve öksürme esnasında burun ve ağız kağıt mendille kapatılmalı ve tekrar kullanılmamalıdır.
Aksırma ve öksürme esnasında burun ve ağız kâğıt mendille kapatılmalı ve kullanılan kağıt mendil çöp kutusuna atılmalıdır.
Yani parlak, canlı göz, akıntısız burun ve parlak bir deriye sahip olması ve normal bir yürüyüş sergilemesi basit anlamda hayvanın sağlıklı olduğunu gösteren en tipik işaretlerdir.
Burun spreyleri kullanıyoruz ki, Burundaki semptomları azaltabilmek açısından ya da Burunun nefes alabilirlik seviyesini yükseltebilmek açısından çeşitli ilaç seçeneklerimiz var.
Burun semptomunda kıkırdak, kemik eğrilikleri, Burun etlerinde büyüme, polip oluşumu ve alerjili rinit bulunduğu durumlarda kolayca sinüzit oluşabilir.
Gerekli durumlarda; nöroloji, kulak- burun-boğaz, psikiyatri, algoloji gibi bölümlerle konsültasyon yapılmaktadır" şeklinde konuştu.
Bu sızıntı genellikle kanama olmayıp, vücudun kendisini temizleme çabasıdır, burun sekresyonlarıyla birleşince kırmızımsı kanama rengi gibi algılanabilir ama miktarı azdır.
Çetin, “Allerjik rinit, her insan da görülebilen burun mukozasının allerjen ile temasının ardından hapşırma, burun tıkanıklığı, sulu burun akıntısı, burun kaşıntısı, geniz akıntısı, koku almada bozukluk, gözlerde kaşıntı ve sulanma gibi belirtiler ile kendini gösteren kronik bir hastalıktır.
Fatih Gören, allerjik rinit hastalığının şu şekilde oluştuğunu anlattı: “Burun içine giren hava akımı konka ismini verdiğimiz Burun etleri tarafından filtre edilir, yüzey tarafından algılanan allerjen maddeler bağışıklık hücreleri tarafından tanınır.
İkinci yarıdaki bir pozisyonda yüzüne aldığı darbenin ardından ilk müdahalesi soyunma odasında gerçekleştirilen ve burun kemiğinde kırık şüphesiyle sponsor hastanemiz Liv Hospital’a götürülen Serdar Aziz’in ise yapılan kontrolünde burnunda kırık tespit edilerek alçılama işlemi yapılmıştır.
İkinci yarıdaki bir pozisyonda yüzüne aldığı darbenin ardından ilk müdahalesi soyunma odasında gerçekleştirilen ve burun kemiğinde kırık şüphesiyle sponsor hastanemiz Liv Hospital'a götürülen Serdar Aziz'in yapılan kontrolünde burnunda kırık tespit edilerek alçılama işlemi yapılmıştır.
Epidermolozis bülloza (Epidermolysis bullosa) veya kelebek hastalığı olarak bilinen deride ve mukozada (ağız içi, genital bölge, anal bölge, göz, burun, nefes yolu, yemek borusu) gibi vücut bölgelerinde içi su dolu kabarcıklar (bül) oluşumu ile kendini gösteren bir hastalıktır.
Kurban edilecek hayvanın genel görünümü açısından hasta ve düşkün görünmemesi gerektiğine dikkat çeken Zengin, " Hayvanın ağız, burun, kulak ve anal deliklerinden kan geliyor olmaması, ateşli olmaması, halsiz ve düşkün olmaması gerekiyor.