Güncel Türkçe Sözlük
buyurmak
-
-i, -e Bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasını kesin
olarak söylemek, emretmek
"Ahlak sadece kötülük etmekten çekinmek değildir, başkalarının edecekleri kötülükleri de önlemeye çalışmayı buyurur." - N. Ataç
- Söylemek, demek, düşüncesini bildirmek
"Bir şey mi buyurdunuz?" "Çok doğru buyuruyorsunuz." - F. R. Atay
-
-e Gelmek, gitmek, geçmek, girmek
"Salona buyurmaz mısınız?" - M. C. Kuntay
-
-i Almak
"Buyurunuz kahvenizi!" - M. E. Yurdakul
-
yardımcı fiil Etmek, eylemek
"Size karşı derin hürmeti vardı, lütuf buyurur sorarsanız yalnızlığını hissetmez." - R. H. Karay
buyur!
- "buyurun!" anlamında kullanılan bir seslenme sözü
"Ahlak sadece kötülük etmekten çekinmek değildir, başkalarının edecekleri kötülükleri de önlemeye çalışmayı buyurur." - N. Ataç
- "anlamadım, sözünüzü tekrarlayınız!" anlamında kullanılan
bir seslenme sözü
"Bir şey mi buyurdunuz?" "Çok doğru buyuruyorsunuz." - F. R. Atay
- "söyleyiniz, emrediniz!" anlamında kullanılan bir seslenme
sözü
"Salona buyurmaz mısınız?" - M. C. Kuntay
Tarama Sözlüğü
buyurmak
Emretmek.
(Saygı gösterilen kimse) Söylemek, demek.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
buyurmak
Buyurmak || bour || boyur || boyrun || buyor