Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
cazibeli
  • sıfat Alımlı
    "Sesi mat, yavaş, tatlı ve cazibeli idi." - F. R. Atay
  • Önemli, ağırlığı olan
    "Zamanın en ciddi, en cazibeli bir meselesini konuşabilmek için oraya kapanmışlar ve kendilerini unutmuşlardı." - R. N. Güntekin

"cazibeli" kelimesinin kullanım örnekleri.

Altyapı ve cazibeli içme suyu temini gibi uzun vadede planladığımız projeleri de başlattık.

İMEAK Bodrum Deniz Ticaret Odası Şube Başkan Yardımcısı Fatih Öztarakçı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kruvaziyer turist profilinin, dünyada macera, gezinti, tarihsel gezinti, denizden ve karadan aktif olarak farklı ülkeleri görme açısından oldukça cazibeli bir turizm unsuru olduğunu söyledi.

Yolcu gemilerinin buraya yanaşması ve gelen turistlerin de bu ürünü cazibeli hale getirmesinde en büyük etken.

Sulama tesisi 55 adet sulama vanası ile 4600 metre pvc boru ile cazibeli sistemle yağmurlama ve damla sistemi şeklinde hizmet veriyor.

Ahlat'ta tarlaların hem cazibeli hem de kuyudan çekilen sularla sulandığını anlatan Demirden, bu arazilerde üretilen patateslerin satışa sunulduğunu kaydetti.

Yeşil dikenimsi yapraklara sahip olan kokina çiçeği, kırmızı meyveleriyle beraber cazibeli bir görüntüye kavuşuyor.

Biz cazibeli şekilde mahallemizin vatandaşlarına sağlıklı su içirmek için mücadele yapıyoruz.