Güncel Türkçe Sözlük
-
isim, din b. (***) Bir imama uyup namaz kılan
kişiler
- İnsan kalabalığı, topluluk
"Sonra, dağılmayan, etrafını saran cemaate dönüyor." - T. Buğra
- Bir dinden veya bir soydan olanların topluluğu
"Önde Rum patriği, arkada bütün cemaatlerin patrikleri, hepsi sırma esvaplı ve altın taçlı, sopalarını taşa vurarak mezarın etrafını tavaf ettiler." - F. R. Atay
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
(< Ar. cemâat) cemaat, topluluk
Vikipedi
Cemaat veya Cemaât , dinde ibadet etmek için bir araya gelen topluluklara denir. İslâm'da ayrıca tasavvuf ve benzeri hareketlerde, belli bir görüş ve inanca sahip gruplar için de kullanılır. Tasavvuf cemaatine tarikat denmektedir.
"cemaat" kelimesinin kullanım örnekleri.
İş adamı Mahmut Alak da 17/25 Aralık öncesi cemaat olarak bildiği bu yapının oturmalarına katıldığını fakat yardım toplamadığını iddia ederek beraatini talep etti.
Cemaat denilen yapının böyle bir yapıda olduğunu bilseydim inşaatlarda amelelik yapardım.
Aşgın Tunca, Muhammed Amuce ve Ali Özkül tarafından okunan Kur’an’ı Kerim, camiyi dolduran cemaat tarafından büyük beğeniyle dinlenildi.
Cemaat olarak bu konuda bir genelleme yapmayı uygun görmemekle beraber artan antisemit söylemlerin yurt dışında okumaya giden gençlerimizin kararlarına yansıyabileceği de bir tespittir.
Cemaat namaza başladığı sırada ellerine baltalar alan 4 kişi, bahçedeki sıralı çam ağaçlarını tek tek kesti.
İlk cemaat bölümünde som mermerden yığma teknikle imal edilmiş dini temsil eden mihrap, devleti temsil eden minber ve eğitimi temsil eden sedef kakma bezemeli maun ağacından imal edilmiş kürsü bulunuyor.
Şuarada Orhan Camii'nde cemaat birbirin diline rengine bakmadan yanyana omuz omuza saf tutuyor.
Bayhan, batı toplumlarında aşırı bireyci yapı nedeniyle yabancılaşma problemleri yaşandığını, doğu toplumlarında ise, aşırı cemaat yapısı, sivil toplum örgütlerini gelişmesini engellediğini ifade etti.
Yaklaşık 25 yıllık din görevlisi olan ve aynı zamanda güreşlerde cazgırlık yapan Efe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sadece camide cemaat ile bir araya gelmediğini, hafta sonları da yaylarda düzenlenen etkinliklerde vatandaşlarla buluştuğunu söyledi.
Caminin tamamen cemaatsiz bırakılmaması için son cemaat bölümünün bir kısmının ibadete açık olduğunu kaydeden Koç, yaklaşık 1 yıl sürecek çalışmaların sadece güçlendirmeyi kapsamayacağını, restorasyonun da yapılacağını, kadınların namaz kıldığı bölümün tabanındaki eğilmenin düzeltileceğini, camide kadınlar için yeni bir abdesthane yapılacağını aktardı.
Cümbür cemaat eğlenerek, kimi masal anlatır, kimi şarkı söyler, o şekilde devam ederek çalışıyoruz.
Cümbür cemaat çaylığa gidince, tüm problemlerini unutur, güzel bir hafta sonu yaşarlar.
Torpil ve iltimasla, her hangi bir cemaat ve klik maharetiyle iş başına gelen yöneticiler, liyakatli, vatanperver, ehliyetli ve vasıflı kişileri çevrelerinde barındırmaktan kaçınmaktadır.
Onları katleden onları şehit eden zalimleri saldırganları da ehlisünnet ve cemaat olarak da Caferiler olarak da lanetle anıyoruz.
Bu ev normal cemaat evi değildi, tamamen üniversitelerden mezun olmuş kişilerin toplandığı, ders çalıştığı, kimsenin birbiriyle fazla konuşmadığı bir evdi.