Güncel Türkçe Sözlük
-
isim, askerlik Ateşli silahlarla atılmak için hazırlanan
her türlü patlayıcı madde, mühimmat
"Artık silahım var, cephanem var, ava çıkabilirim." - A. N. Asya
"cephane" kelimesinin kullanım örnekleri.
Uzuner, burada yaptığı konuşmada, İnebolulu denizcilerin milli mücadele döneminde kayıklarla cephane taşıdığını ifade ederek, bu sebeple ilçeli kayıkçılara TBMM tarafından beyaz şeritli istiklal madalyası verildiğini anlattı.
Sakatlar ordusu dediğimiz ordunun başında bir kumandan varsa, geriye cephane kalıyor.
Yerli Rumlar silahlanıyor Yunanlılar işgalden evvel külliyetli miktarda silah, cephane, muhabere levazımatı ve buna benzer eşyayı kızıl haç ismi altında muayeneye tabi tutmadan şatlar üzerinden alıp memlekete daha doğrusu milli teşkilata verip, yerli Rumları silahlandırıyorlardı.
Yunanlılar işgalden evvel külliyetli miktarda silah, cephane, muhabere levazımatı ve buna benzer eşyayı kızıl haç ismi altında muayeneye tabi tutmadan şatlar üzerinden alıp memlekete daha doğrusu milli teşkilata verip, yerli Rumları silahlandırıyorlardı.
Kulesi bulunan kalenin içinde Süleyman Han Cami, cephane mahzeni, buğday ambarları, su sarnıçları, mehterhane kulesi ve 70 ev bulunduğu kaynaklardan anlaşılmaktadır.