Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
cevaplandırmak
  • -i Bir şeyin cevabını, karşılığını vermek, yanıtlandırmak
    "Mustafa Kemal Paşa, bu isteği ilk önce şakaya alarak şöyle cevaplandırmıştı." - Y. K. Karaosmanoğlu

"cevaplandırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Tüm kurum müdürlerimiz burada sizlerden gelen soruları cevaplandırmak üzere hazırlar.

Kamuoyunu yeterince aydınlatmak adına birkaç gün içerisinde tüm merak edilenleri cevaplandırmak için basın toplantısı düzenleyeceğiz.

Kaymakam Alı Sırmalı kitap okuma saatinden sonra öğrencilerin sorularını cevaplandırmak suretiyle bir söyleşi gerçekleştirdi ve onların sorularını cevapladı.

Gül Eryılmaz, bu soruyu iki dönem için ayrı cevaplandırmak gerektiğini söyledi.

Kandi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sosyal medya üzerinden kendisine gelen yardım çağrılarını cevaplandırmak için böyle bir projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.

Sınav öncesinde okul müdürü Kenan Kahraman tarafından sınavla ilgili bilgilendirilen veliler, daha sonra sınıflara geçerek okumuş oldukları kitaplarla ilgili soruları cevaplandırmak için ter döktü.

Bu görüşmenin amacı, bir OHAL sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu, kafalarda sualler varsa cevaplandırmak.

Bilimin amacı hep bilinmeyenleri cevaplandırmak ve insanlığa yararlı bilgiler ortaya sunmak olmuştur.

Bu çerçevede biz de cazibe merkezi programını işadamlarımızla paylaşmak, işadamlarımıza bu programı anlatmak, soruları varsa bu soruları cevaplandırmak için buradayız.