Güncel Türkçe Sözlük
-
nsz Dönme ihtimali veya imkânı bulunmak
"Hemen karargâha yerleşmezsem ne geri dönebilir ne de otelde kalabilirdim." - F. R. Atay
"dönebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Sellum Hafi, Türkiye'de en güzel şekilde ağırlandıklarını belirterek, buna rağmen Tel Abyad'a bir an önce dönebilmek için Akçakale'de yaşamayı tercih ettiklerini dile getirdi.
Kuzey Carolina Valisi Roy Copper, kasırganın etkili olduğu bölgede 15 bin kişinin evlerine dönebilmek için hala barınaklarda bulunduğunu söyledi.
Yaklaşık 3 yıldır evlerinden ve doğdukları topraklardan ayrı kalmanın üzüntüsünü yaşayan Suriyeliler, tekrar ülkelerine dönebilmek için teröristlerin Tel Abyad bölgesinden çıkarılmasını bekliyor.
Tabii ki uzun süre sahalardan ayrı kaldıktan sonra geri dönebilmek çok güzel.
Olumsuz hava koşulları nedeniyle antrenmanlarını genelde salonda yapan sporcular, kısıtlı imkanlara rağmen Antalya'dan dereceyle dönebilmek için ter döküyor.
Sınavdan çıkanlar şehir merkezine dönebilmek için uzun kuyruk oluşturarak saatler sonra ancak dönebildiler.
İkilinin arasındaki buzlar erir ve eski günlerine dönebilmek için büyük bir uğraş vermeye başlarlar.
Ama dini bir kutsama ayininde rahip ya da şamanlar, dünyaya tekrar tanrısal vasıflarla dönebilmek için kurban edilirler ve onların kafataslarına tapınılır.
Aslan, eski hayatına dönebilmek, yardımsız yaşayabilmek için elektronik kol protezine ihtiyaç duyuyor ve hayırseverlerden, yetkililerden yardım bekliyor.