Güncel Türkçe Sözlük
dövüşmek
-
nsz Karşılıklı birbirini dövmek, vuruşmak
"Öyle yiğitçe, öyle gözünü daldan budaktan sakınmadan dövüşmüş, atına binip oradan uzaklaşmıştı." - O. Kemal
-
-le İki silahlı kuvvet çatışmak
-
spor Boks yapmak
"dövüşmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Dünya devi boksörler kulübümüz forması altında dövüşmek için sürekli olarak bize geliyorlar.
Maç bitiminde takımımızın yedek kulübesine kadar yürüyerek, taraftara ağza alınmayacak şekilde küfreden, tribüne çıkmaya çalışarak taraftarlarla dövüşmek isteyen Emre Belözoğlu, kendisini yatıştırmak isteyen yöneticimize de yumruk atmış, yine ağza alınmayacak sözler sarf etmiştir.
O aylarda hacca girişen kimse bilmelidir ki, hacda kadına yaklaşmak, sövüşmek, dövüşmek yoktur.
Böylesine ciddi bir organizasyonda dövüşmek isteyen sporcular şimdiden sıraya geçmiş durumdalar.