"düşündürücü" ne demek

"düşündürücü" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bol kahkahalı ve düşündürücü oyun, oyuncularının başarılı sahne performanslarıyla tiyatroseverlerin alkışlarını topladı.

Bu nedenle Denizli Müzesi şehrimizin tarihsel, kültürel, etnografik eserlerini, güzel sanatlarını insanımıza eğitici, eğlendirici, düşündürücü bir omurga içinde sunabilmeli, kenti kucaklayabilmelidir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyadaki mazlum toplumların, diğer pek çok sorun gibi uyuşturucu ve alkol bağımlılığının yükünü çektiğini dile getirerek, yoksullukla bağımlılığın bir arada olmasının fevkalade düşündürücü olduğunu, çünkü uyuşturucu ve alkolün, ciddi maliyeti olan bağımlılık türleri olduğunu vurguladı.

Dünyada obeziteden ölenlerin sayısının, açlıktan ölenlerin sayısından fazla olmasının düşündürücü olduğu değerlendirmesinde bulunan Rektör Çakar, obeziteyle topyekün mücadelenin önemine değinerek bu hastalıkta sürdürülebilirlik kavramının da ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Zayıflık gibi görünen nüfus azlığını, yüzölçümünün küçüklüğünü, müzmin güvenlik sorunlarını nasıl fırsata çevirdiğini görmek düşündürücü.

Kulübeden dar bir açıdan göz ucuyla bakınca ben pozisyonu okuyabiliyorsam bir hakemin okuyamaması düşündürücü.

Türkiye aleyhine faaliyetlerin merkezinde yer alan, terör örgütleriyle irtibat ve iltisakı tespit edilen bir şahsın siyasi baskı ve şantajlarla serbest bırakılması geldiğimiz bu aşamada düşündürücü, bir o kadar da esef vericidir.

Karşılıksız çeki keşide edenin değil, çek hesabında para bulundurmak zorunda olanın adli para cezasına, sonuçta hapis cezasına çarptırılma ihtimali düşündürücü.

Tüm Avrupa'da mimli olan bu iki oyuncuyla ilgili hala bir ceza çıkmaması düşündürücü.