Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
dümdüz
  • sıfat Çok düz
    "Mühendislerin keşfine göre, taş ocağı olarak işletilirse yirmi senede dümdüz olabilirmiş." - Y. K. Beyatlı
  • Sade, basit
    "Yirmi iki senelik dümdüz bir hayat." - A. Gündüz
  • Bilgisi, görgüsü çok dar bir sınır içinde kalan (kimse)

"dümdüz" kelimesinin kullanım örnekleri.

Sarı, kızıl, çikolata gibi farklı renk denemelerinden, kıvırcık, bukleli ya da dümdüz bir görünüm elde etmeye kadar kadınlar hemen her gün saçları ile uğraş halinde.

Önemli olan AK Parti çatısı altında bir ve beraber olarak, belirlenen isim kim olursa olsun onun arkasında dimdik durarak dümdüz yürümemizdir.

Dümdüz bir ovada 3 bin 268 metre dağı çizip oraya koymuş gibi Hasandağı'nın konumu.

Söylemek istediğin bir şeyi, duyguyu dümdüz bir cümleyle söylemiyorsun.

Sonra bir gün geldi kendi mekanımı açtım, biriktirdiğim bütün para ve borçlarla bir yatırım yaptım ve o lokanta 9 ayda dümdüz battığında sadece 27 yaşımdaydım.

Belki İstanbul yedi tepeli bir şehir, dümdüz değil ama sağlıklı ve yaşanabilir şehirleri oluşturmak, şehrin içerisinde insanlara daha fazla yaşam fırsatı verebilmek bizlerin de hedefi.

Eskiden fayın Marmara denizinin içinden dümdüz gittiği düşünülüyordu, bu değişti.

Arkadaşlarına meydan okumak isteyenler, Secret Lagoon bölümünde kıvrımlı ve dönüşlü bir tünelde ilerleyip çok şeritli dümdüz ve upuzun bir yarış kaydırağında kendilerini bulabilir.

Ayağın altına dümdüz bir şey koyduğumuz zaman oradaki yaylanma kabiliyeti bitiyor.