"düzelme" ne demek

"düzelme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Amalgam dolgu yaptıran ve birçok şikayetlerle gelen ve tedaviye cevap vermeyen 160 hasta üzerinde yapılan bir çalışmada dolgular çıkartılmış ve hastaların şikayetlerinde bir düzelme olup olmadığı takip edilmiştir.

Ya da süt gibi antiasit özelliği olan yiyecek ve içecekler ile hemen düzelme sağlanır.

Rusya Federasyonu ile olan ilişkilerimizin düzelme ve derinleşme sürecinde gerçekleştirilen bu hain saldırı, zamanlamasıyla oldukça manidar.

Hafif derecede depresyon için, yaşam ve iş koşullarındaki düzelme iyileştirici olabiliyor.

Ataklar özellikle başlangıç döneminde tamamen düzelme gösterse de ilerleyen yıllarda bazı belirtiler kalıcı hale gelebilir.

Kilo kaybını sağlamak ve verilen kiloyu muhafaza etmek, bu hastalıklarda düzelme sağlar.

Son maçlarında oyun anlamında bir düzelme ve güven artışı yaşadıklarını belirten Yüksel, yarınki maçtan puan alabileceklerini, bunun için ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti.

Özellikle tuzun içinden çıkan elektronlar havada ki oksijenle karışarak ozona dönüşüp, ozonun mekanizmasıyla hastalarda bir düzelme oluyor.

Enflasyonist bekleyişlerde bir düzelme var, faiz oranlarında aşağı yönlü bir seyir var.

TÜP MİDE AMELİYATLARININ UZUN DÖNEM SONUÇLARI Obezite ameliyatının sadece görüntüsel bir düzelme için değil aynı zamanda uzun ve sağlıklı bir yaşam için de gerektiğinde yapılmasının doğru olduğunu belirten Türkiye Endoskopik ve Laparoskopik Cerrahi Derneği Başkanı Prof.

Halluks Valgusta ameliyatsız tedavi ile çarpıklıkta düzelme sağlanamamaktadır.

Yıldızdaş, yaptıkları mezenkim kök hücreleri uygulaması ile akciğerlerde düzelme sağladıklarını vurgularken çalışmanın henüz hayvanlar üzerinde olumlu sonuçlandığını ve deney aşamasında olduğunu ileri ki dönemlerde ise daha olumlu sonuçlar almayı hedeflediklerinin altını çizdi.