"düzeltebilme" ne demek

"düzeltebilme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bu hassas ve zahmetli süreçte ebeveynlere yardımcı olmak, yön göstermek, yaşanılan kritik davranış modelleri üzerinden değerlendirmeler yapmak ve aslında çok iyi niyetle yapılan yanlışları düzeltebilme adına rehberlik etmek amacıyla ŞEHİRDER olarak yapacağımız programlarla ailelerimizin yanındayız.

Tüm çevre dokulara hakim olan cerrahın, sorun olduğu zaman çalıştığı bölgedeki tüm dokularda gelişen sorunları düzeltebilme yetisi olmalıdır.

Eczanelerin kayıtlarında yer aldığı halde stoklarında bulunmayan ilaçları için ise değerleri üzerinden yüzde 4 oranında KDV ödemek suretiyle kayıt düzeltebilme imkan verilecek.

Şuanda her noktayı elimizle düzeltebilecek gücümüz yok ama bu basın açıklamasıyla hiç olmazsa dilimizle düzeltebilme gayreti içinde oluyoruz.

Çocuklar bizim çocuklarımız, varsa kırık notları ikinci dönemde onları düzeltebilme imkanları var, el birliğiyle çalışırsak, okul, aile ve öğrenciler olarak geleceğe daha iyi bir nesil yetiştirebiliriz.

Dönem içinde başarısız olunan dersleri düzeltebilme imkanı sunan AÖF üç ders sınavı için adaylar Anadolu Üniversitesi tarafından gerçekleştirilecek olan sınavda ter dökecek.