Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Basılmak üzere dizilmekte olan bir eserin
provalarını düzeltme ile görevli kimse, düzeltmen,
musahhih
"düzeltici" kelimesinin kullanım örnekleri.
Akel, hastalığın en kesin ve kalıcı tedavisinin cerrahi tedavi olduğunu ifade ederek, ’ağrı yoksa ameliyat olmayın’ uyarısında da bulunarak şunları söyledi: "Ameliyat ile ağrılı kemik çıkıntının alınması ve gerekli yumuşak doku gevşetmelerinin yanı sıra tarak kemiğinin şeklini düzeltici ameliyatlar ile başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir; ancak ameliyatla ayaktaki anatomik yapıyı değiştiriyoruz, sonuçta.
Teoxane Re[Cover] Complexion Spf 50, formülünde yer alan patentli Hyaluronik Asit + Arnika + E Vitamini ile sağladığı nemlendirme ve bakımın yanı sıra içerdiği % 20 düzeltici pigmentler ile profesyonel bir kapatıcı.
İnvisalign yönteminin, çapraşık dişleri düzeltme amacı ile dişlere takılan ve çıkarılabilir, ağızda belirgin olarak gözükmeyen bir seri şeffaf düzeltici plaklarla, braket ve teller kullanılmadan dişlerin düzeltilebilmesini sağlayan bir sistem olarak düşünebilirsiniz.
Elgün, yaptığı yazılı açıklamada, ağızda belirgin olarak görülmeyen şeffaf düzeltici plakların dişlere takılabildiğini, dişlerden çıkarılabildiğini, dişlerin braket ve teller kullanılmadan düzeltilebilmesine olanak sağladığını bildirdi.
Profiloplastyde en sık uygulanan çene düzeltici yöntem çene ucu büyültme ameliyatıdır.
Dolayısıyla profiloplastyde en sık uygulanan çene düzeltici yöntem augmantasyon mentoplasty yani çene ucu büyültme ameliyatıdır.
Eğer gelir dağılımı, gelir dağılımlarını düzeltici yaklaşımlarınız yoksa bir devlet olarak, dolayısıyla sokakta, mahallede, evinizde rahat yatabilmeniz mümkün değil.
Kamu kurumlarında yapılan ihalelerdeki farklı itirazlardaki işlere dahi aynı kararı tebliğ eden Kamu İhale Kurumu, ihalelerinde benzer tekliflerin tespit edilmesi durumunda düzeltici işlem yapmasını istedi.
Ayrıca bebeklerin bakımında yanlış yapılan uygulamalar hakkında düzeltici bilgiler anlatıldı.
Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı iki kardeş bakanlık olarak burada hakka, adalete riayet ederek, zamanı geldiğinde düzeltici adımlar da atmayı bilerek bir çaba ortaya koydu.
Bu oranın aşılması durumunda ilgili ülkenin düzeltici önlemler alması ve kamu harcamalarını azaltması gerekiyor.
Hizmette sürekli, düzeltici ve iyileştirici faaliyetleri içermektedir.
Bariatrik ameliyatlar bu yukarda saymış olduğumuz şeker hastalığını düzeltici özelliklerin bir kısmını kapsamakta iken, metabolik cerrahi ameliyatları hemen hepsini içermektedir.
Bunu bazen bazı kurumlar yaptı ama sürekli olarak idareyi gözetim altında tutacak, aksayan yönlerini tespit edecek ve düzeltici önlemler alacak, vatandaşlardan gelen önerileri değerlendirecek yapılanma eksikliğini hep hissettim.
Bir diğer ileri tedavi yöntemi ise kafatası düzeltici operasyonlardır.