"düzelttirmek" ne demek

"düzelttirmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Hastaneye gidiyorum düzelttirmek için düzelttik deyip bana bir kağıt veriyorlar.

Selfie çekerken o güne kadar farkına varmadıkları ya da önemsemedikleri burunlarındaki sorunları düzelttirmek istiyorlar.

Bir çok kişi daha ucuza havaalanına gitmek, çocuk baktırmak, köpek gezdirmek, evinin bodrumunu temizletmek, 2 saat içinde tüm evini bir kaç kişi ile temizletmek, yazdığı kitabın yanlışlarını düzelttirmek vs isteyebilir.

Denetim Kurulu üyelerinin de sorumluluğu konuyu müteşebbis heyette düzelttirmek veya aynı kişiler orada da varsa direk bakanlığa bildirerek kendileriyle ilgili sorumluluğun şartlarını yerine getirmeleri gerekiyor.

Fındık, iş kadınlarının etek giyme alışkanlıklarından dolayı orantısız, eğri ve çarpık bacaklarını düzelttirmek için bacak estetiğini daha fazla tercih ettiklerini vurguladı.

Kişinin amacı çok miktarda yağ aldırarak, zayıflamaktan ziyade, vücudun belli bölgelerindeki kontur bozukluklarını düzelttirmek ise Liposuction seçilecek en etkili yöntemdir.

Özellikle üst ve alt göz kapaklarındaki sarkmaları düzelttirmek amacıyla başvuruda bulunanların birçoğu ise cerrahi operasyondan çekiniyor.

Arıca bazı hastalar karın germe işlemini kötü sezaryen izlerini düzelttirmek için de istiyorlar.