Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
düzmece
  • sıfat Gerçek olmayan, düzme, sahte
Tecim, Maliye, Sayışmanlık ve Güvence Terim
düzmece

Bir değerin, asıl değerden düşük ya da başka olanı.

"düzmece" kelimesinin kullanım örnekleri.

Düzmece yalanlarına sözde bahane arayan birisi; gerçeği söyleseydim (Yani Sayın Erdoğan’ın seçimi ilk turda kazanmakta olduğunu) CHP’liler beni aforoz ederdi, şeklinde açıklama yaptı.

ABD lideri, "Birçok düzmece ifade ve yalana rağmen, tam ve katıksız bir aklanma çabası.

Her şeyi düzmece, uydurmaca ve değiştirmece devam eden bir yapısı var.

Yapılan anlaşma sonucunu hainliğinin ortaya çıkması an meselesi olan Ateş'in, ardına saklandığı düzmece ilişkisi de başına bela olmaya başlar.

Dolayısıyla bu hayvanların oraya belediyemizce gömüldüğü ya da orada telef edilerek gömüldüğü paylaşımları asılsız, düzmece ve gerçek dışıdır.

Çakma bir hesap, adam her gün bir şey yayınlıyor, hepsi yalan, düzmece.

Bunlara inat her seçimde olduğu gibi bugün de Allah'ın izniyle Türk milliyetçileri kendilerine çizilmek istenen, küresel çeteler eliyle kurgulanmak istenen bu siyaset terzilerinin düzmece senaryolarını ellerinin tersiyle itecekler ve bu seçimlerde sandıkları patlatarak Türk milliyetçileri yeni bir destan yazacaklar.

Önder Sav, bu belgenin dinlemeyi legalleştirmek için düzmece olarak hazırlandığını söylüyor.

Sadece, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı zarara uğratabilmek için, O'na farklı bir şekilde saldırabilmek için yaptıkları düzmece ve komplodan başka bir şey değil.

Biz oradaki bu düzmece haberden, uydurmaca haberden fevkalade rahatsız olduk.

Seçimler kamuoyu şirketlerinin düzmece anketleriyle kazanılmaz, ısmarlama anketleriyle sonuçlanmaz.