Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Bir gereksinimi karşılamak amacıyla birçok şeyi
birbirini tamamlayacak biçimde bir araya getirmek
"Oğlum Sıtkı için son zamanlarda epeyce temiz ev eşyası düzdü diyorlar." - M. Ş. Esendal
- Düzene sokmak, düzene koymak, sıralamak, elverişli, uygun
bir duruma getirmek
-
-e Şiir, destan, şarkı vb. yaratmak, oluşturmak,
meydana getirmek
"Yeşil caminin avlusundaki sette oturmuş, Nilüfer ovasına şiir düzerken..." - S. F. Abasıyanık
-
nsz Uydurmak
"Bir sürü yalan düzmüş." - Erkek, cinsel ilişkide bulunmak
Tarama Sözlüğü
Dizmek, ipliğe geçirmek.
Yapmak, meydana getirmek, tertip, tanzim etmek.
Hazırlamak.
Telif etmek, nazmetmek.
Düzeltmek, tashih etmek.
Düzen vermek, akort etmek.
Süslemek, donatmak
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Bir sanatla ilgili aygıtları tamamlayarak bir yere kurup işlemeye başlamak.
"düzmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Buz gibi bir günün sonunda eve koşup tembelliğe methiyeler düzmek istiyorum.
Genç kızlar da ailelerine yardım ederek çeyiz düzmek için para kazanıyor.
Özellikle barınma ihtiyacı için ev düzmek isteyen öğrenciler ikinci el eşya satıcılarına başvurdu.
Bu da gösteriyor ki aslında Trump kervanı biraz da yolda düzmek istiyor.
Ben methetmeyi pek sevmem ama sayın kaymakamımıza bir methiye düzmek istiyorum.
Bu konuda ne toptan reddiye düzmek, ne de tereddütsüz ön kabul misyonumuza yakışan bir tavır değildir.