Güncel Türkçe Sözlük
dalmak
-
-e Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek
"O çirkin, kaba kunduralarla sıcak günde serin denize dalmışım gibi rahatladım." - A. Kutlu
-
nsz Bir yerin içine girmek
"Hızla içeri dalıp mumun başında duran adama doğru iki adım attı." - E. Şafak
-
nsz Kendini bilmez duruma gelmek, kendinden
geçmek
"Çocuk ateşi çıkınca daldı." -
nsz Uyumak
"O serinlik içinde Tevfik dalmış. Uyandığı vakit güneş çoktan doğmuştu." - M. Ş. Esendal
- Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi
düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak
-
spor Güreşte rakibinin belden aşağı bir yerini aniden
tutmak
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
dalmak
Kavgada birden saldırmak.
Köpek havlamak, saldırmak.
"dalmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bu yüzden emin olmadan bu işe bodoslama dalmak iyi bir fikir olmayabilir.
Derste hocanın gözünü içine dalmak, sokakta giderken herhangi bir kişiye ya da nesneye bakıp donakalmak gibi durumlar kişiyi tehlikeye ve zora sokabilmektedir.