"davulculuk" ne demek

"davulculuk" kelimesinin kullanım örnekleri.

Polis olayın davulculuk yapan kişiler arasında çıkan husumetten kaynaklı olduğunu değerlendirerek bu yönde çalışmasını genişletti.

Davulculuk yapan Adil Tüz, göğsüne kurşun isabet etmesi sonucu hayatını kaybetti.

Mete, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1990 yılından bu yana ramazan aylarında davulculuk yaptığını belirterek topladığı bahşişleri çocuklar için harcadığını söyledi.

Şendoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 16 yaşından bu yana davulculuk yaptığını söyledi.

Davulculuk mesleğinin baba mesleği olduğunu söyleyen Akar, şimdi de üç çocuğu ile birlikte aynı görevini sürdürüyor.

Baba Muharrem Hayran da evinin geçimini yıllardır davulculuk yaparak sağladığını bildirdi.

Çocukluğunda soba borusu, teneke ve plastik bidonlara vurarak davulculuk mesleğine adım atan, bu işin ustalarından dedesi ve babasının yanında çalarak ustalık kazanan Göçer, Abdal kültürünü yaşatmak için bir araya gelen Kırşehir Ustalar Müzik ve Oyun Topluluğu ile yurt içinde ve dışında sayısız konser ve festivale katılarak sanat hayatını sürdürüyor.

Bu arada, davulculuk yapan aileler arasındaki olay nedeniyle ilçede sahurda davul çalınmadı.

Mahallenin dar sokaklarında okuduğu manilerle komşularını sahura kaldıran 31 yaşındaki Davulcu Semih Esmer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, davulculuk geleneklerinin dedelerinden miras kaldığını ve işini zevkle yaptığını belirtti.

Davulculuk geleneğini yaşatmak isteyen 57 yaşındaki Bülent Orakçı da yanına 20 yaşındaki torunu Ahmet Uyguner'i alarak ramazan manilerini öğretiyor.

Orkestraların çoğalması ve düğünlerde tercih edilmesiyle davulculuk ve zurnacılık unutulmaya yüz tutan meslekler arsında yerini aldı.