Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
İçi ot dolu yastık, sedirlerdeki arka ve yan yastıkları.
"dayanacak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Hafta boyunca Doğu Anadolu illerinde etkili olan kar yağışı İstanbul'un kapısına dayanacak.
Birçok gün siftahsız eve dönen esnafımızın umudu tükenmiş, dayanacak gücü kalmamıştır.
Saray için milyarlar harcanırken, askerimize soğuk kış koşullarına dayanacak donanım alınamıyor mu?
Her geçen gün zamlanan yem, slaj ve saman gibi girdiler karşısında üreticilerin dayanacak gücü kalmamıştır.
Türkiye'nin güvenliğini tehdit edecek eşiğe gelmiş, Kuzey Irak'tan başlayarak Hatay'a dayanacak koridorun Türkiye'yi uzun yıllar etkileyebilme riski vardı.
Yeni tentelerin de PVC esaslı, antimikrobiyel, mantarlaşma ve yosunlaşma yapmayan, utraviyole ışınlara karşı korunaklı malzemeden yapıldığı, uzun süre dayanacak nitelikte olduğu bildirildi.