Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
dayanaksız
  • sıfat Dayanağı olmayan
    "Boş savlardır bunlar. Dayanaksız savlardır." - N. Cumalı

"dayanaksız" kelimesinin kullanım örnekleri.

Söz konusu iddialar, belgesiz, mesnetsiz, dayanaksız, gerçeğe aykırı ve afaki olmakla beraber kamuoyu nezdinde şahsımın yıpratılması hedeflenmekte, şahsımın itibarı zedelenmekte, haber verme kastı aşılıp iftira boyutuna varılmakta ve kişisel haklarıma karşı bir saldırıda bulunmaktadır.

Mesnetsiz dayanaksız bir şekilde kişilik haklarıma saldırısının yanında hukuka aykırı fiil isnat etmiştir.

Hem depreme dayanaksız binalardan kurtulacağız, hem hemşehrilerimizi sosyal donatı alanlarıyla, parklarla buluşturacağız.

Soyut, dayanaksız ya da konusu suç oluşturmayan ihbar ve şikayetlerin bu mekanizmayla ayıklandığını, soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini belirten Gül, bu tür ihbar ve şikayetler üzerine doğrudan soruşturma yapılmasının, kişilere yersiz biçimde şüpheli sıfatı verilmesinin, gereksiz biçimde soruşturma işlemlerine muhatap olunmanın önüne geçildiğini bildirdi.

Semavi Eyice de bir makale kaleme almış, bu görüşün dayanaksız olduğunu dile getirmişti.

Bugün kentlerin sosyal donatı alanları olmayan, depreme dayanaksız konutlardan oluştuğunun altını çizen Başkan Kocaoğlu, sorunun kırmadan, dökmeden, uzlaşarak ve hiç kimsenin hak kaybına uğramayacağı bir yöntemle halledilmesi gerektiğini belirtti.

Eğer seçimden sonra diyorsan dayanaksız bir iddia olduğunun kanıtıdır.

Bu dosyadan 142 yıla kadar hapsi istenen Demirtaş, ilk savunmasını tutuklandıktan 460 gün sonra yaparak, yargılanmasının bütünüyle dayanaksız olduğunu öne sürdü.

Öte yandan bebeğin ölmesiyle, Aile ve Sosyal Politikalar İstanbul İl Müdürlüğü tarafından açılan 'anne ve babanın rızasının kazanılması' davası da dayanaksız kaldı.