Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
değiştirmek
  • -i Başka bir biçime sokmak, değişikliğe uğratmak
    "Rüzgâr gibi çarçabuk esiş istikametlerini değiştiriyorlar, ağaç kurdu gibi renkten renge giriyorlar." - E. İ. Benice
  • Bir şeyi veya bir kimseyi bulunduğu yerden başka bir yere götürmek
    "Aldığım tasdiknameleri göstere göstere mektep değiştirdiğim için artık son sınıflardayım." - N. F. Kısakürek
  • nsz Bir şey verip yerine başka bir şey almak
    "Bu ayakkabı sana küçük, değiştir."
  • nsz Birini bırakıp başkasını kullanmak
    "O zamanlar şöyle öğleye doğru otele bir başvurup çamaşır değiştireceği varsa değiştiriyor." - E. E. Talu
  • Başka bir duruma, başka bir görünüme getirmek
    "Tuvalet onu ne değiştirmiş, gençliğinin cazibesini, vücudunu, gözlerinin rengini nasıl belli etmişti!" - P. Safa
  • Anlatıma yeni bir içerik vermek
Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
değiştirmek

ta'dîl etmek.

"değiştirmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Edinilen bilgiye göre, Elbistan-Nurhak karayolunun Akbayır Mahallesi kesiminde meydana gelen gelen kazada, Cuma Alkaya, 46 AAK 070 plakalı kamyonunu park ederek, patlayan lastiğini değiştirmek istedi.

Yer değiştirmek isteyen öğretmenler, atanmak istedikleri ili belirttiği dilekçeyi, görev yaptıkları ilin milli eğitim müdürlüklerine verecek.

Aydıntuğ sözlerine, daha önce verdiği ifadeleri değiştirmek istediğini bildirerek başladı.

Yer değiştirmeye tabii olmayan ve karşılıklı yer değiştirmek isteyen personele becayiş hakkı verilmelidir.

Bu sayede hizmet anlayışını değiştirmek ve dijitalleşmeyi benimsemek için yeni yollar arayan sağlık kuruluşlarının üzerindeki baskının hafifletilmesi hedefleniyor.

Eğer onunla buluşabilmek için sürekli planlarınızı değiştirmek zorunda kalıyorsanız, durup bir düşünmekte fayda var.

Engelli sporcu Demirtaş, engellilerin spora bakış açısını değiştirmek, onları sporla buluşturabilmek amacıyla yeni takımızı yakın bir zamanda Erzurum da kuracağız.

Reynolds, tüylü ve o günkü bakışla kusurlu görülebilecek vücudunu cesurca sergileyerek, yalnızca kadın vücuduna odaklanan bakışı değiştirmek adına önemli bir adım attı.

Cumhuriyet tarihi boyunca devleti değiştirmek, demokratikleştirmek için uğraştıklarını, bu konuda herkesin özgür olmak ve onurlu yaşamak için bedel ödediğini belirten Demirtaş, bölge insanı tarafından var edilen değerlerin şu anda Türkiye'de en çok kabul gören ilkelere dönüştüğüne işaret ederek, eşit ve adil bir yarış ortamının sağlanması durumunda seçimleri farkla kazanacaklarını savundu.

Problem çözme becerileri, eleştirel düşünme, bunlarla eğitimi donatmak daha doğrusu eğitime bakış açımızı değiştirmek durumundayız.

Zübeyir Dıraz daha sonra tekerleği değiştirmek için otobüsün altına girdi.

Bir ATM üreticisi, fiziksel erişim için, sabit sürücüyü değiştirmek, cihazı sıfırlamak ve iç düğmelere basması için endüstriyel endoskop kullanmayı gerek dedi.

Bu anayasayı değiştirmek isteyenler dahil içlerinde bir miktar hukukçuluk kalmışsa bu konuda ya susuyorlar veyahut açıkça dolaylı bu konuda itiraflar yapıyorlar.

Önemli olan engellerle karşılaşmak değil, önemli olan engellerle mücadele etmek, önemli olan bu koşulları değiştirmek.

Bu, çekeceğiniz karenin görünümünü değiştirmek, sahneleri ve nesneleri tespit etmek için Kirin 980 içindeki çift sinir motorlarını kullanıyor.