Güncel Türkçe Sözlük
debelenmek
-
nsz Bir acının etkisiyle veya bir baskıdan kurtulmak
için çırpınmak
"Polisler bu arada kurtulmak için çırpınan ve debelenen Sadi'nin ceplerini arıyorlardı." - T. Buğra
- Çırpınmak, tepinmek, kımıldanmak
"Kedi yerde kasıla gevşeye debeleniyordu." - Y. Atılgan
- Boşuna uğraşıp durmak
"Şu anda, dünyanın en büyük korkusu içinde debeleniyordu." - K. Tahir
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
debelenmek
Tepinmek, çırpınmak, kımıldamak, hareket etmek.
"debelenmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
İncir çekirdeğini doldurmayacak tartışmalarla debelenmek yerine, vizyon açmak öncelik olmalı.
Kaçırdıklarımla debelenmek yerine, sıradaki fırsatı kollamayı yeğliyorum.
Oysa içinde bulunduğunuz o karmaşık yumağın içinde debelenmek yerine bir süreliğine hayatın o karesini dondurmak çok daha etkili.