Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
defetmek
  • nsz Kovmak
    "Eğer buraya karşı bir tecavüze kalkışırlarsa defedeceğim." - A. Gündüz
  • -i Savmak, savuşturmak
    "Tedhiş kasırgasını üzerlerinden defetmek için hiçbir gösterişi esirgemediler." - F. R. Atay

"defetmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Ülkemizin yaşadığı sıkıntılı süreçlerde basınımız, hep milletimizin yanında olmuş ve sıkıntıları defetmek için uğraşmıştır.

Seni zaten Bay Kemal, başından defetmek için aday yaptı, bunu anlamıyor musun?

Terör belasını defetmek amacıyla çözüm sürecini başlattık ama dış güçlerin güdümündeki odaklar koalisyon kurup Gezi ayaklanması gibi nice girişimlerle ortaya çıktılar.

Yıllarca kendi ülkelerindeki canileri başlarından defetmek için bilinçli olarak DEAŞ saflarına yönlendirenler, şimdi evlerine dönen teröristlerle ne yapacaklarını düşünüyorlar.

O topraklardan çıkan terörün de ülkemiz üzerinde oluşturduğu baskıyı defetmek için elinden geleni yaptı, yapıyor ve yapacak.

Bunun için altın saat dediğimiz, zamanında ve yeterli ekiplerle olay yerine intikal etmek ve intikal ettikten sonra da olayı yöneterek en iyi şekilde, paniğe kapılmadan bu hadiseyi, zararı defetmek açısından çok önemli.

Bu belayı, bu milletin başından defetmek de bizim boynumuzun borcudur.

Birincisi FETÖ'yü ülkesinden defetmek isteyen ülkelerdeki okulları devralarak.

Geldiğimiz ilk günden itibaren bu anlayışı defetmek, yıkabilmek için uğraştık ve bugüne kadar da samimiyetimiz ve inandırıcılığımızla bu zihniyet ve algıyı bertaraf ettiğimizi düşünüyoruz.