"dejenerasyon" ne demek

"dejenerasyon" kelimesinin kullanım örnekleri.

Veteriner İşleri Müdürlüğüne taşınan kedi üzerinde yapılan fiziki muayenede anamnez ve fiziksel muayene sonucu sol arka ayakta felç şekillenmiş olduğu ve kazanın kedinin ayağında dejenerasyon ve kangrenleşmeye yol açtığı tespit edildi.

Nefes ile ilgili sorunlar; uyku apne (uykuda nefesin kesilmesi), safra kesesi sorunları, jinekolojik sorunlar mesela kısırlık ve adet düzensizliği, erektil fonksiyon bozukluğu (impotans), karaciğer yağlanması, osteoartritis, eklemlerde dejenerasyon.

Sürekli ağır iş yapan kadınlarda kas iskelet sisteminde zamanla artan dejenerasyon nedeni ile kasları, tendonları, bağları, eklemleri, çevre sinir yapılarını ve dolaşımı etkileyen bir dizi hastalık açığa çıkmaktadır.

Vücudun mikrop, hastalık ve enfeksiyonlara karşı savaşması olarak adlandırılan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkili olan şeftali suyu C vitamini, çinko ve magnezyum içeriği ile birlikte hücresel dejenerasyon sürecini yavaşlatıyor.

Tedavi de olmuyorsa ve bu alışkanlıklarına devam ediyorsa, omurgadaki kemik ve diskler arasındaki yapılarda dejenerasyon oluyor.

Gözlerimizi serbest radikallerin neden olduğu birçok zarardan korudukları için, düzenli olarak kuru üzüm tüketerek maküler dejenerasyon ve katarakt gibi çeşitli göz hastalıklarını önleyebiliriz.

Dejenerasyon yaşanması beyinde herhangi bir iyileşme söz konusu olamaz.

Omurilik soğanın da meydana gelen dejenerasyon tüm bu işlevlerin zamanla kaybedilmesine ve hastanın durumunun hergün daha kötüye gitmesine neden olmaktadır.

Ama sarı nokta dedikleri o sinsi dejenerasyon yüzünden görme yetim çok zayıfladı.

Yarın sabah dejenerasyon antrenmanı yapacak olan Akdeniz ekibi, daha sonra Bolu'dan ayrılacak.

Şimşek, özellikle yaşlılarda kireçlemeye bağlı olarak gelişen kalsifikasyon ve gençlik yıllarında geçirilen romatizmal hastalıklara bağlı olarak kalp kapaklarında dejenerasyon yaşandığını bunun da açık ameliyatları imkansız hale getirdiğini belirtti.