Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Delili olmayan
"Tamahkâr ve yiyici bir adam olduğunu söylemek isteyenler delilsiz kalırdı." - K. Korcan
"delilsiz" kelimesinin kullanım örnekleri.
Örgüt toplantılarına katıldığı, FETÖ'nün HSYK'da etkin olduğu dönemde örgüt elebaşının talimatıyla 2010'da Yargıtay üyeliğine seçilenler arasında yer aldığı iddia edilen Abdi Cengiz, hakkında delilsiz tutuklama kararı verildiğini, hukuk kurallarına aykırı işlemlerin geçersiz sayılması gerektiğini öne sürdü.
Kendilerini 28 Şubat'tın seçilmiş kurbanlar olarak tanımlayan Çelik, Edirne'de de kendisi gibi farklı mesleklerden kişilerin delilsiz ve gerekçesiz ceza aldığını dile getirdi.
Basının bağımsız bir yapıda bulunduğu ve sansür edilemeyeceği şekliyle simgeleştirdiğimiz basındaki özgürlük anlayışı, hiçbir şekilde medya organ ve çalışanlarının kişisel çıkarları doğrultusunda , farklı kişi veya grupları delilsiz suçlama, töhmet altında bırakma, kişilerin toplum ve aile çevresinde küçük düşürülmesi, toplumdan ayırıcı ve iftira yapıcı nitelikte ortaya konulamayacağının bilinmesinin gerektiğine inanıyorum.
Biz UMED olarak haksız suçlamalarla, gereksiz tutuklamalara, delilsiz yargılamalara sonuna kadar karşıyız.
Sokak hayvanları konusundaki hassasiyetimiz ve yaptıklarımızın göz önünde bulundurulması gerekirken, delilsiz ve algı yönetimi oluşturmak adına böylesine elim bir olayda belediyemizin suçlanması 'siyasi amaçlıdır' diye düşünüyorum.
Delilsiz iddialarla insanları mahkum etmek bir hukuk devletinde olacak bir iş değildir.