Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Dengeleme ihtimali veya imkânı bulunmak
"dengeleyebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Özellikle yaz ayları ile kaybedilen su miktarını dengeleyebilmek için gereksinim duyulan su miktarı dolayısıyla artmaktadır.
Biz ürün güvenliğini koruyabilmek, spekülasyonların önüne geçmek ve ticareti dengeleyebilmek için çok ciddi çalışmalar yapıyoruz.
Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, turizm sektörüyle ilgili 2016 yılında yaşanacak olası olumsuzlukları bertaraf edebilmek için ortaya çıkabilecek gelir etkisini azaltıcı yöndeki durumları dengeleyebilmek amacıyla 9 eylem planı olarak bir teşvik paketi gerçekleştirmeye çalışıldığının altını çizdi.
Türk tarafı olarak bu kaybı dengeleyebilmek için asker sayısı ve ekipman konusunda daha üst çıtadan pazarlık yapma durumunda kalınabileceği değerlendirmektedir.
Dolayısıyla vücut ısısını dengeleyebilmek için ortalama 2 litre su tüketilmesi gerekiyor.
Artan maliyetler ile satış fiyatını dengeleyebilmek için üyelerimiz ile birlikte gramaj düşürme kararı almak zorunda kaldık.
Bu rakım farkları, bazı yerlerde çok ciddi boyuta ulaştığından suyu dengeleyebilmek için uzunlukları 100 ila 350 metre arasını bulan ve gemilerin yoluna devam edebilmeleri için, içine girecekleri havuzlar oluşturulmuş.
Bu rakım farkları, bazı yerlerde çok ciddi boyuta ulaştığından suyu dengeleyebilmek için uzunlukları 100 ila 350 metre arasını bulan ve gemilerin yoluna devam edebilmeleri için içine girecekleri havuzlar oluşturulmuş.