"depolamak" ne demek

"depolamak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Dökmeci, bu projenin ülkenin yediden yetmişe tüm tüketicileri kapsadığını, yani herkesin üzerine düşen görevler bulunduğunu belirterek Türkiye geneline yayacakları projenin amacın ilk etapta israf etmemek, ikinci aşamada da atıkları ayrıştırmak ve depolamak olduğunu vurguladı.

İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı ve ELİDAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Barış Kocagöz, yaptığı yazılı açıklamada, üreticinin pamuğunu uygun koşullarda depolamak amacıyla 5 yıl önce İzmir'in Selçuk ilçesinde kurulan 15 bin tonluk kapasiteye sahip Türkiye'nin ilk lisanslı pamuk deposunun bu hafta yüzde 100 doluluğa ulaştığını belirtti.

Haberlerde, arızadan sonra Dışişleri Bakanlığına elektronik yazışmaları depolamak için 150 bin avroluk yeni cihazlar satın alındığı duyuruldu.

Birçok sağlık uzmanı greyfurtun şeker depolamak yerine kilo kaybını sağladığını belirtmektedir.

Komisyoncular bizim satamayıp elimizde kalmasını ve bizden ucuza satın alarak depolamak istiyorlar.

Ancak, microSD kartlar sadece fotoğraf, müzik ve diğer dosyaları depolamak için kullanılabiliyor.

Kartı dahili depolama olarak yeniden biçimlendirmek veya uygulamaları burada depolamak mümkün değil.

Yarışlara hazırlanmak ve güç depolamak için Kayseri'ye gelen Buse Aygün, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda derece elde ederek Türk bayrağını dalgalandırmak istiyor.

Üreticilerimiz hava şartları daha kötü olmadan ürünlerini depolamak için yoğun uğraş gösteriyorlar.

Bilgi depolamak, formül ezberlemek gibi işlemlere ihtiyacın kalmadığı bir yaklaşım sergilenecektir.