Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
dert
  • isim Üzüntü
    "Göz göz oldu yüreğim, gözlerinin derdinden" - Halk türküsü
  • Hastalık
    "Hastayım, derdime verem diyorlar." - F. N. Çamlıbel
  • Ağrı
  • Sorun, kaygı
    "Ne var ki dert evin satılması ile bitmeyecekti." - T. Buğra
  • Ur
    "Boynunda dert çıkmış."
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
dert

(< Far. derd) dert, üzüntü, hastalık

Ruhbilim Terimleri Sözlüğü
dert

Genellikle çok önem verilen bir varlığın yitimi sonucunda duyulan üzüntü ya da sorunun yarattığı sıkıntı.

"dert" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bilişik daha sonra kendi yönetip oynadığı Dermansız Dert filmini izletti.

Norveç Başbakanı Erna Solberg, bir anne olarak iki bakanının kararını anlayışla karşıladığını belirtti ve benzer sorunları kendisinin de yaşadığından dert yandı.

Bu muhteşem demokratikleşme ve paralel vesayeti yok etme hamlesinde hadi diyelim ki biraz daha fakirleşmek dert değil dedi millet.

Milleti dert edinmek, sevinciyle sevinip, üzüntüsünde hüzünlenebilmek lazım.

Bütün emeklerinin boşa gitmesinden dert yanan köylüler, bu olayın tamamen kasıttan ibaret olduğunu anlattılar.

Dert işte bu DEAŞ gibi, malum şu anda terörün en önemli temsilcilerinden olan bu örgütlerle İslam'ı kirletmek.

Bununla beraber seyreklik ve güçsüz kirpiklerde sağlık ve güzellik açısında dert edilmesi gereken konulardır.

Bizler kardeşlerimizin derdini kendimize dert edindik ve ümmetin gözyaşlarını bir nebze de olsa silebilmek için çaba sarf ettik.

Çevrede çok az sayıda yaşıtı kalan ve kendini bildi bileli çalışıp üretmeden hiç tüketmediğini söyleyen Ali Çapar, işsizlikten dert yanan gençlere sitemli.

Suluca köyünde 3 ay önce evi yanan Hamdi Yeğin yangın sonrasında yaşadığı çaresizliği ve ilgisizlikten dert yanarak yetkililerden yardım istedi.

Böylesine çarpaşık bir konuda, böylesine kaygan bir zemine veya bataklığa girmek, boşu boşuna başımıza dert getirir.