"dertleşme" ne demek

"dertleşme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bu yıl 20 mahallemizi buluşturan bu dev iftar programıyla tüm mahalle sakinlerimizle bir arada olma, sohbet etme ve dertleşme şansı bulduk.

Gülhan Altınok, Yozgat'dan gelen şehit ailelerini Ankara'da ağırlamaktan mutlu olduklarını, onlarla sohbet ederek dertleşme fırsatı bulduklarını söyledi.

Kongreler vesilesiyle hem teşkilat mensuplarıyla istişareler yaptıklarını hem de milletle yüz yüze görüşme ve dertleşme imkanı bulduklarını aktaran Erdoğan, bugüne kadar 42 il kongresinin gerçekleştirildiğini, her kongrenin bir demokrasi şöleni içerisinde, büyük bir coşkuyla, kardeşlik ve uhuvvet iklimi içinde icra edildiğini belirtti.

Halk günlerimizi aynı zamanda taleplerin, isteklerin yanında sorunların dile getirildiği ve anında çözüme kavuşturulduğu dertleşme ve öz eleştiri günleri diye de adlandırabiliriz.

Erdibu, kardeşleri, annesi ve kayınvalidesiyle dertleşme fırsatı bulduğunu söyledi.

Kuracağımız mahalle iftarlarımızla birbirimizi görme, tanıma ve birbirimizle dertleşme imkanı bulacağız.

Servisimizde 13 yatakla birlikte hastalarımızın ve refakatçılarının psikolojik olarak rahatlamaları için meşguliyet odası,içinde televizyon bulunan dinlenme salonu, sohbet etme ve dertleşme amacıyla çok amaçlı salon, girişim ve muayene, ekip odası gibi bölümler bulunuyor.