Güncel Türkçe Sözlük
-
nsz Bir araya getirmek, derlemek, toplamak
"Köylü kızları gülüşe çağrışa kuru incir devşiriyorlardı." - Halikarnas Balıkçısı
-
-i Katlamak, düzgün duruma getirmek
"Kumaşı tutacağız, kaldırıp çekeceğiz, buruşturacağız, devşirebileceğiz, sanki!" - R. H. Karay
Tarama Sözlüğü
bk. derşürmek
"devşirmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Gideceği yeni partisinde kıymetli olmak ve giderken tabanımızdan oy devşirmek gayretiyle asılsız iddia ve ithamlarda bulunmak 25 yıla yakışmamıştır.
Görevi makamı ve mevkisi ne olursa olsun hiç kimsenin oy devşirmek uğruna, siyasi gelecek kaygısı uğruna şehitlerimizin ruhunu incitecek eylem ve söylemlerde bulunmaya hakkı yoktur.
Oradan kamuoyu nezdinde, onun bu tutuklu halini oya devşirmek isteyen ve oradan kendi lehine sonuç çıkarmak isteyen kötü niyetli bir yaklaşım var.
Bizim ekonomi konusundaki derdimiz buradan bir oy devşirmek değil, vatandaşın derdine derman olmaktır.
Kocamaz'ın, 25 yıl belediye başkanlığı görevinin onurunu yaşamak ve bir kutlu miras olarak geleceğe taşımak yerine nefsine yenik düştüğünü, mazisini ve partisini karalamayı tercih ettiğini anlatan Durmaz, Kocamaz'ın gideceği yeni partisinde kıymetli olmak ve giderken MHP'nin tabanından oy devşirmek gayretiyle asılsız iddia ve ithamlarda bulunmasının 25 yıla yakışmadığını belirtti.
Dolayısıyla da tüm hesaplar ve beklentiler kendi kemik oylarına başka partilerden oy devşirmek üzerine.
Bu coğrafyayı bir şekilde elinde tutmak isteyenler, buradaki halkın aleyhine bu coğrafyayı bölerek ve paramparça ederek kendi güçlerine güç devşirmek istiyorlar.
Terör örgütü DEAŞ'ın, siber dünyayı daha ziyade eğitim vermek, yeni eleman devşirmek, propaganda yapmak ve elemanlarını motive etmek için kullandığına işaret eden Soylu, aşırı sol örgütler ve FETÖ'nün, özellikle Gezi olaylarında yaptıkları gibi toplumu kışkırtmak, yanlış bilgilendirmek, çeşitli algı operasyonları yapmak ve bunu yönetmek için kullandığını söyledi.