Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
didişmek
  • nsz El veya sözle birbirini hırpalamak
    "Anlaşmazlıktan, didişmekten, küçümsemekten, düşman olmaktan hoşlanmadıklarına inanıyordu." - T. Buğra
  • Geçimini sağlamak amacıyla güç şartlarda çalışmak, uğraşmak
    "Bir lokma kuru ekmek için sabahtan akşama kadar didişen zavallıların hâlini meraklı bir roman gibi dinliyor." - H. E. Adıvar
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
didişmek

Çalışmak.

"didişmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Birbirimizle didişmek yerine birbirimize daha fazla sarılarak bu coğrafyada bölgesel güç haline geldik, Allah'ın izniyle bu gücümüzü daha da arttıracak ve küresel bir rol almak için elimizden gelen her şeyi yapacağız.

Cumhurbaşkanı, başbakan, Bakanlar Kurulu birbiriyle didişmek yerine Gürsu'ya, Bursa'ya eser kazandırmak için yarış yapmalıdır, emek vermelidir.