Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
dikişli
  • sıfat Dikişi olan, dikiş yapılmış

"dikişli" kelimesinin kullanım örnekleri.

Karnından ameliyat edilmiş, dikişli ve bitkin bir şekilde Şelale Polis Karakoluna gelen Tekir cinsi kedinin 2 gün boyunca klimanın karşısında yattığı, kalktığında 4 paket konserve mamayı tükettiği bildirildi.

Tıpkı motor silindir kapağında olduğu gibi fren kaliperlerinde de kırmızı kontrast renkler vücut bulurken, iç mekanı yine lansman modeline özgü sarı ya da mavi dikişli siyah deri döşemeler domine ediyor.

Aramada, bir şahsın beline sarılı, alt ve üst kısımları dikişli bir kuşak içinde, diğer şahsın da yeleğinin ceplerinde 96 adet saat ele geçirildi.

Dikişli bölgeyi açıp yeniden dikmek ve o bölgeyi temizlemek zorunda kaldılar.

Aramada şahıslardan birinin beline sarılı vaziyette alt ve üst kısımları dikişli bir kuşak içerisinde, diğer şahsın ise yeleğinin cepleri içerisinde toplam 96 adet saat ele geçirildi.

Peugeot deneyimi kendini GT donanım seviyesini esas alan kontrast dikişli napa deri, krom aplikasyonlar ve benzeri detaylarla kokpitteki kalite ve malzeme seçimlerinde de kendini gösteriyor.

Hastanın gözü çok komplike değilse eski dikişli ameliyat yöntemini uygulamak yerine bunu tercih ediyoruz.

Bugün dikişli boneden 10 bin satarken dikişsiz bone 2 milyon adet satıyor.

Bu önemli gelişme, katarakt cerrahisinde dikişli dönemden dikişsiz yapılan ameliyatlara geçişte olduğu gibi, GATT yöntemi de, glokom cerrahisinde yeni bir dönemin başlayacağına işaret olabilir.