Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Bir başkasına o anda söyleyerek yazdırma,
yazdırım
- Bu biçimde yazdırılan şey
"dikte" kelimesinin kullanım örnekleri.
Birincisi, buyurucu olmayın, projelerinizi ya da önerilerinizi seçmene dikte etmeyin.
Gençlere telkinde bulunmak, dikte etmek, herhangi bir siyaseti dayatmak üzere değil, tam tersine genç arkadaşlarımızla kol kola girerek, bir masanın etrafında düşüncelerimizi paylaşarak Türkiye'yi beraber yönetmek üzerine bir siyaset yapıyoruz.
Batı'nın teklif, hatta dikte ettiği düşünce ve davranış biçimi, insanlığın özlediği huzuru ve güveni tesis edemediği gibi, bilakis huzur ve geleceğe dair umudun daha da zayıflamasına sebep olmaktadır.
Junaidi ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dikte edilemeyeceğini ve Türkiye için dua ettiklerini sözlerine ekledi.
Yapay zekanın kullanıcı üzerinde belirli bir işlevsellik dikte etmesine izin vermeyiz, bunun yerine kullanıcının amacını anlayan ve bu amacın gerçekleşmesine yardımcı olan yapay zeka tasarımları üzerinde duruyoruz.
Bir takım yorumcular gibi bizim yönetimlere bazı isimler dikte etmek gibi bir görevimiz yok.
Dünya ve Avrupa sürekli demokrasiyi, insan haklarını, eşitliği, özgürlüğü sanki kendi tekelindeymiş, onların bizlere öğretmesi gereken bir kavrammış gibi dikte etmeye çalışırken aslında kendi yaptıkları ihlal ve yaşam hakları konusundaki yaklaşımlarının ne kadar yanlış, insan haklarıyla asla bağdaşmayacak noktada olduğunu gösteriyor.
Dikte çalışması yoluyla, onların daha rahat çalışmalarını sağlamak istiyoruz.
Ülkelerin ne yapacağını dikte eden değil, neyi eksik yaptığını rapor edecek, hiçbir kurucunun kayırmacılık yapamayacağı bir IMF.
Ön kayıt sonrası öğrenciler solfej, dikte, teori ve duyuş sınavı ile uygulama sınavlarına girecek.
Müzik bölümü sınavlarında ise adaylara, dikte, müziksel işitme, ezgisel bellek, ritmik bellek, müziksel okuma, müziksel söyleme, müziksel çalma ve mülakattan oluşan tek aşamalı sınavlar yapılıyor.