"dinamizm" ne demek

"dinamizm" kelimesinin kullanım örnekleri.

Türkiye'de süs bitkileri sektöründe iç pazarın da büyük bir dinamizm kazanmaya başladığını dile getiren Bağdatlıoğlu, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yurt içinde üreticilerin hazırlıklarını yaptıklarını, ihracat kısmından da yaklaşık 20 milyon dallık kesme çiçeğin Öğretmenler Günü için Türkiye'de kullanılacağını bildirdi.

İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım ise, durgun giden bir piyasaya önemli bir dinamizm sağlanacağını belirterek, ev sahibi olmak isteyenlerin ise önemli koşullardan faydalanabileceğini dile getirdi.

Bu kapasite elbette bir adım sonra sivil hayata, özel sektöre yeni fırsat alanları yarattı ve dinamizm getirdi.

Milli çıkarlar doğrultusunda, uzay teknolojileriyle ilgili politika ve stratejileri belirleyecek bu ajansın, rekabetçi sanayiye de zemin hazırlayacağını dile getiren Varank, gençlere dinamizm ve özgün bakış açısı çağrısı yaptı.

Türkiye ile Ermenistan arasındaki görüşmelere yeni bir dinamizm geleceğini belirten Mnatsakanyan, iki ülkenin de buna hazır olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Belediyecilikten kaynaklanan sorunlara hemen müdahale edecek, azimle çalışarak şehrimize dinamizm kazandıracağız.

Şimdi de delegelerimizin özgür iradesinin tecelli edeceği genel kurulumuz hiç kuşkusuz teşkilatımıza yeni bir heyecan farklı bir dinamizm kazandıracaktır.

İstikbale güvenle bakan ve bu yolda fedakarca çalışan öğretmenlerimiz, ülkemiz için daima umut ve dinamizm kaynağısınız.

Göçebelik artık fazla kalmasa da Türk unsurunun içinde bu dinamizm vardır.

Ancak Dış Politikada cesaret ve dinamizm, maceraperestlik demek değildir.

Türkiye'de son 15 yıllık dönemde alınan radikal kararlar ve serbestleşme politikaları çerçevesinde sektörün büyük bir dinamizm kazandığını ifade eden Ocak, bunun da bu alanda çok önemli yatırımların yapılma ihtiyacını getirdiğini bildirdi.