Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Dindirme ihtimali veya imkânı bulunmak
"dindirebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Biz de onların acılarını bir parça dindirebilmek için hediyeler getirdik.
Bugün Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşı olarak siyaset yapmak, bugün bu coğrafyada yaşanan acılara bir umut olmak, o gözyaşlarını bir nebze olsun dindirebilmek iradesini içinde yaşamak demektir.
Amacımız bir nebze de olsa yetimlerin yaşadığı acıyı, üzüntüyü dindirebilmek.
Vatandaşlarımızdan birisi ayağından kurşun yemiş, aralarındaki bir doktor kardeşimiz o kanı dindirebilmek için eşinin başörtüsünü çekinmeden çekmiş ve hemen o yarayı sarmış.
Umarım bu iş birlikteliklerimiz giderek artar ve daha çok insanın acısını dindirebilmek için ortak çalışmalar yürütebiliriz.
Aladağ'da özel bir öğrenci yurdunda çıkan yangından etkilenen vatandaşlarımızın bir nebze olsun acılarını dindirebilmek için devletimiz bir takım desteklerde bulunmaya gayret ediyor.
Bölgeden açıklama yapan Kardeşeli İnsani Yardım Derneği Başkanı Ahmet Muhammedoğlu, tüm dünyaya seslenerek depremzedelerin yaralarını sarmak ve bir an olsun hüzünlerini dindirebilmek için çalışmalarını bölgede sürdürdüklerini ifade etti.