Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
dinletebilmek
  • -i Dinletme ihtimali veya imkânı bulunmak
    "Şu birkaç dakikalık sükûtumuzda bize en güzel hitabelerinden birini dinletebilirdin." - A. N. Asya

"dinletebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bir sosyal sorumluluk projesi olarak bu yolda bir amacımız da, müziğin iyileştirici gücünü sizlere çocuklarımızın billur sesinden dinletebilmek.

Firma, tren yolcularına reklam dinletebilmek amacıyla yolcuların başlarını cama yasladıklarında aktif hale gelen yeni bir teknoloji geliştirdi.

Dünyaya sözümüzü dinletebilmek içinde güçlü insan kaynağına ihtiyacımız var.

Kahveci, günümüzde gençler ile anne baba arasında mesafe olduğunu, velilerin özellikle gençlerle iletişim kurmak ve söz dinletebilmek konusunda sıkıntılar yaşadığını belirterek, bunun nedenin de gelişim dönemlerinde gençlere davranış yöntemlerinin iyi bilinmemesi olduğunu kaydetti.

Yetişkinler sözlerini dinletebilmek için sürekli nasihat ya da emir kipleri kullanırlar ve ses tonlarında daima otorite kurma isteği vardır.